Geçtiğimiz Cuma akşamı Ankara Devlet Tiyatrosu'nda Genç Osman isimli oyunda Başbakan Erdoğan'ın kızı Sümeyye Erdoğan'ın salonu terk etmesinin ardından Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay duruma el koydu. Oyunda en önde sakız çiğnediği sırada sinirlenerek salonu terk eden ve ardından yazdığı hakaretlerle dolu mektupta "Türbanlıyım diye bana hakaret edildi" iddiasını dile getiren Sümeyye Erdoğan'a Bakan Günay hak verdi.
Patron Günay'dan yargısız infaz!
Konu ile ilgili "Gereği yapılacak" diyen Günay, başlatılan soruşturmanın sonucunu bile beklemeden söz konusu oyuncuyu makamına çağırarak "uyardığını" söyledi.
Bir patron edası ile konuşan Günay, "Madem ki devlet olarak sanata yatırım yapıyoruz, birinci ilkemizin sanatın gelişmesini sağlamak olduğu kadar halka saygılı bir biçimde bunların sunulmasını sağlamak olduğunu da ilgili herkese aktardım" diye konuştu. Günay, "halka saygılı" olmanın ne demek olduğunu söylemedi.
Devlet Tiyatroları kapanabilir
Dün gece Habertürk kanalında Söz Sende isimli programa konuk olan Günay, Sümeyye Erdoğan'ı savunurken, Devlet Tiyatroları'na dönük nefretini de dile getirdi:
"Diyelim özel tiyartorada argo kelimeler vardır ama devletin tiyatrosu daha iyi örnekler oluşturmak zorundadır. Seyirciyle daha iyi ilişkiler kurmak zorundadıır. Devlet tiyatrolarının geçmişten bu yana bir tarzı vardır. İlerde gelecek soru şudur: Devlet hala bu kurumu taşımak zorunda mıdır? Bugünkü Türkiye'de devletin kadrolu sanatçısı olması gerekir mi? Bunu bütünüyle özel kurumlara terk etsek harcadığımız cari gideri doğrudan sivil toplumun bu organizayonlarına mı versek? Sanatın yoğunluğu bu şekilde artar. Özel tiyatrolara yardım veriyoruz. Cari giderlerden kurtulsak sivil toplumun faaliyetlerine destek versek daha faydalı olur. Yılda 100 milyon TL cari masraflar var oysa 50 milyon TL'yi özel tiyatrolara dağıtsak her yer tiyatro sahnesi olur. Devletin sanata asıl desteği böyle olur."