''Ergenekon'' soruşturması kapsamında incelenen Zirve Yayınevi cinayetine ilişkin evinde ve Akdeniz Üniversitesi'ndeki odasında arama yapılan Prof. Dr. Şahin Filiz'in avukatı Serkan Ergül, Filiz'in evindeki aramalarda kızı ve oğluna ait oyun ve ses görüntü CD'leri ile ders fotokopileri, evdeki bilgisayarın hard disk örneğinin alındığını bildirdi. Soruşturma kapsamında sabah saatlerinde Akdeniz Üniversitesi yerleşkesindeki lojmanında arama başlatan polislerin Filiz'in üniversitedeki odasında arama çalışmaları devam ederken, avukatı Serkan Ergül gazetecilere açıklama yaptı.
Ergül, Prof. Dr. Filiz'in evinde yapılan aramalarda, çocuklarına ait 107 oyun ve ses görüntü CD'leri ile öğrencilerine ait ders notlarıyla ilgili bilgiler alındığını belirtti. Ergül, şu açıklamalarda bulundu: ''Evde saat 07.40 civarında başlatılan aramaya ben saat 11.30'da katıldım. Evdeki arama saat 12.30'da sona erdi. Evdeki aramalarda, Şahin Filiz'in kızı ve oğlunun oyun ve ses görüntü CD'leri ile ders notları fotokopileri alındı. Evdeki bilgisayarın hard disk örneği alındı. Üniversitedeki odasında da, üniversiteye ait bilgisayar hard disk örnekleri alındı. Bunun yanında öğrencilerin yazdığı notlar alındı. Bazı sanatçıların CD'leri de vardı, bunlar da alındı. Zeki Müren'e ait CD'ler vardı. Ayrıca odasında öğrencilerin yazdığı ders notları, tartışma metinleri alındı.''
Ergül, gözaltı olmasını beklemediklerini söyledi.
Aramaya öğretim üyelerinden tepki
''Ergenekon'' soruşturması kapsamında incelenen Zirve Yayınevi cinayetiyle ilgili olarak evinde arama yapılan, Akdeniz Üniversitesindeki odasında arama devam eden Prof. Dr. Şahin Filiz'e destek vermek isteyen Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyeleri Derneğinden bir grup ile bazı öğrenciler, arama yapılan Edebiyat Fakültesi'nin önünde basın açıklaması yaptı.
Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Hilmi Uysal, öğretim üyeleri olarak yaşadıkları tedirginliği anlatmaya ve Şahin Filiz'e destek vermeye geldiklerini söyledi. Üniversite olarak bugün ilkleri yaşadıklarını belirten Prof. Dr. Uysal, ''Bizler Türkiye'nin hukuka ve adil yargılama süreçlerine saygılı, entelektüel ve düşünsel zenginliği olan kişileriyiz. Düşüncelerin ve bunların ifadesinin baskıya alındığı hissini yaratan uygulamalardan duyduğumuz tedirginliği ifade etmeye geldik. Yaşananların düşünce ve görüşlerimizi ifade etmede baskı oluşturmayacağına da inanıyoruz'' dedi. Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nursel Şahin de ''Üniversitedeki odalarımız ve bilgisayarlarımız bilimsel üretimimizin malzemeleridir. Onların kayda alınmasının suç olarak gösterilmesini, polis tarafından işgalini kınıyoruz. Düşünce ve kürsü özgürlüğümüze, bilimsel özerkliğimize saldırılıyor ve bir doküman gibi alınıp götürülüyor. Odalarımız bilimsel alanlarımızdır, kimsenin kovuşturacağı, takibat yapacağı alanlar değildir'' diye konuştu.
Operasyonlarda düşünce özgürlüğü ve insan özgürlüklerinin tehdit edildiğini ifade eden Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayrettin Ökçesiz ise şunları kaydetti: ''Bu tehditler gerçek olmaya yüz tutmaktadır. Şimdi hissetmediğimiz şey bir bulutun içerisinde bulutu görmemek gibi bir şeydir. Bulutu görmediğimiz için bulutu bilmemezlikten gelmemek lazım. Karanlık içine girdik, sürüklendik. Bu karanlığın dışına çıkmak zorundayız. Üniversiteler bu karanlığı aydınlatacak meşalelerdir. Bu meşaleleri söndürmeye çalışıyorlar. Meşalelerin söndürülmesine izin vermeyeceğiz.''
Açıklamanın ardından ''Üniversiteler özgürdür'' diye sloganı atan grup olaysız dağıldı.
Güncelleme Tarihi: 30 Mart 2011, 00:00
