PAKETTE SÖZLÜ SINAVLAR DA OLMALIYDI !

Ülkemizin gündeminde yer alan“demokrasi paketi” açıklandı. Beklentilerin altında mı üstünde mi bilinmez. Herkes kendi hayat görüşü ekseninde ve siyaset penceresinden değerlendiriyor

PAKETTE SÖZLÜ SINAVLAR DA OLMALIYDI !
           Seçim kanununda yapılacak değişiklik partiler açısından lehte veya aleyhte sonuçlar doğurabilir. Ama doğrudan halkın sorunlarını çözecek bir madde değil.
          Siyasi partilere yapılacak yardımların genişletilmesi küçük partilerin örgütlenmesi adına olumlu bir gelişme olarak görülebilir.
           Siyasi partilere üyeliğin genişletilmesi yani devlet memurlarının siyasette daha etkin olması anlamına geliyor. Aynı kurumda çalışan memurların kutuplaşmasına yol açabilir. Kaldı ki sendika farklılığı bile ayrışmalara sebep oluyorken parti olarak resmen ayrı olmak daha da kutuplaştırabilir bizleri.
            Farklı dil ve lehçelerde propaganda yapılması sakıncalı değil.  Özel okullarda farklı dil ve lehçelerde eğitim yolunun açılması, özel okullarda talep oranında uygulanabilir. Alt yapının hazırlanması zaman alır.
            Siyasi partilerde eş başkanlığın yolunun açılması, partilerdeki tek adam tezini de çürütür.
            Ayrımcılıkla Mücadele ve Eşitlik Kurulu’nun oluşturulması, her türlü din ve ırk ekseninde yapılacak ayrımcılıkla mücadele için bir adımdır. Sözlü sınavlarda hakkı yenen kişilerin de başvuru yapacağı bir kurul oluşturmalıdır.
            Yaşam tarzına saygı güvence altına alınacak. Toplantı ve gösteri anlamında bir esneklik sağlanacak.
            Baş örtüsü yasağının kaldırılması konusuna toplumun bütün kesimleri hazır. Bu konunun Türkiye’nin gündeminden çıkacak olması sevindirici ancak kamu kurumlarındaki erkek memurlar için de kılık kıyafet düzenlemesi gerekiyor. Kravatın zorunlu olmaktan çıkarılması, keten pantolonun serbest bırakılması, yaz sezonunda tişört giyilmesi gibi düzenlemelerin getirilmesi yerinde olacaktır.
             Öğrenci andının kaldırılması bir zorunluluktu. Eninde sonunda kaldırılacaktı. Ülkemiz için bir kayıp değildir.
             Romanlarla ilgili maddeler, Nevşehir üniversitesinin adının değiştirilmesi  gibi maddeler ülkemiz için küçük adımlar olarak  gözükse de büyük kazanımların habercisi niteliğindedir.
              Pakette olması gereken ancak kamuoyunda hiç konuşulmayan konu ise Devlet memurluğuna atamalarda sözlü sınavların  kaldırılması olayıydı. Sözlü sınavlar atamalarda adaleti sağlayamıyordu , torpilin ve adam  kayırmanın önüne geçemiyordu. Halkımızın devlete olan güveni, adalete olan inancı derinden sarsılıyordu. Ülkemizin demokratikleşmesi, milli birlik ve beraberliğimizin tesisi için yönetmeliklerdeki sözlü sınavların kaldırılması vakit geç olmadan sağlanmalıdır! İşe alımlarda, atamalarda, görevde yükselmelerde mülakat olmasın. Binlerce mağdur insanımız var. Sözlü sınavlarda elenen kişiler, ayrımcılığa en ağır şekilde uğruyor. Demokrasimiz zarar görüyor. Anadolu’nun her yerinde torpili olmayan, atama bekleyen hayattan bezmiş, bunalımda olan binlerce gencimiz var. Sözlü sınav için yüzlerce insan boş yere Ankara’ya gitmek zorunda kalmasın.
                 B grubu kadrolara  aynı unvan için atamalarda bazı Bakanlıklar merkezi alım şeklinde, bazı Bakanlıklar ise sözlü sınavlarla alımları gerçekleştiriyor. KPSS sıralamalarını doğrudan etkileyen bu uygulama kaldırılmalıdır. Örneğin; Adalet Bakanlığı sosyolog alımını sözlü sınavla yapıyorken Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, sosyolog alımını merkezi olarak yapmaktadır. Bu durum atama bekleyenleri puan açısından sıkıntıya sokmaktadır. Birçok unvanda bunun örnekleri vardır.
                  Pakette olması gereken diğer konu ise sözleşmeli personel alımlarıdır.Sözleşmeli atanan biri daha sonra kadrolu atamaya başvurduğu için atamalarda yine adaletsizlik yaşanıyor. Farklı zamanlardaki farklı istihdam türündeki alımlara aynı kişiler başvuruyor. Bunun örneğini MEB’in daha önceki yıllardaki sözleşmeli öğretmen atamalarında, İŞKUR’un sözleşmeli alımında , SGK Büro görevlisi alımında ve Gümrük Bakanlığı alımlarında gördük. Aynı yıl içinde iki defa atanan insanlar , diğer atama bekleyen kişinin atanma hakkını elinden alıyor. Bazı Bakanlıklar, kadrolu alımları merkezi atama şeklinde yaparken sözleşmeli tipi atamaya sözlü sınav koymaktadır.
                 Yine değişiklik yapılması gereken konuların başında memur atamalarında istihdam tipi ve alım şeklinin yanı sıra memur alım tarihlerinde de düzenleme yapılması gerekmektedir. Haziran Merkezi atama kesinlikle iptal edilmelidir. Temmuz’da KPSS yapıldığı için Haziran’daki merkezi atama Ocak ayına ve Kasım ayındaki merkezi alım ise Eylül ayına çekilmelidir. Örneğin, atama bekleyen adaylar 2014 KPSS’ye hazırlanmaya başlayacak. 2014 Haziran Merkezi atamasında tercih yapıp atanma ihtimali olan kişiler boş yere yeniden ders çalışmış olacak. Bunun gibi çok ince ve detay mağduriyetler söz konusudur. Mesela; Gençlik ve Spor Bakanlığı, elindeki 180 sosyolog kadrosuna Kasım Merkezi alımda atama yapmayıp 2014 Haziran Merkezi alımda atamayı yaparsa atanacak 180 sosyolog , boş yere ders çalışmış olacak ve Haziran ayına kadar işsiz kalacaktır. Bakanlıkların alımları yaparken adayları mağdur etmemesi gerekir.
                 Demokrasi paketinden atamalarda sözlü sınavların kaldırılması çıkmadı ama vicdanlarda açılım yapmak için vakit çok geç değil. Özellikle B grubu kadrolara yapılan sözlü sınavlar adaylara tam bir zulümdür. Sözleşmeli alımlar ve atama tarihleriyle düzenleme  de kamu personel rejimi açısından önemlidir.
     Zeki KARA
  Eğitimci-Yazar
Güncelleme Tarihi: 01 Ekim 2013, 00:00
YORUM EKLE
YORUMLAR
orhan bayraktar
orhan bayraktar - 11 yıl Önce

bugün andımızı kaldıranlar yarın adımızı kaldıracaklar pkk nın istekleri cilalanıp millete sunuluyor.ne mutlu türküm diyene

SIRADAKİ HABER