İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA
MÜŞTEKİ : İsim yazılacak (TC Kimlik No:)
ADRESİ :
ŞÜPHELİLER : 1- İstanbul Valisi Vasip Şahin
2- İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Faruk Yelkenci
3- Mülakat Değerlendirme Komisyonu üyeleri
SUÇ : Görevi kötüye kullanma, kamu çalışanlar arasında ayrımcılık
SUÇ TARİHİ : Mülakata katılma talebinin ret edildiği tarih yazılacak
AÇIKLAMALAR:
1- 14 Mart 2014 tarih ve 28941 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Millî Eğitim Temel Kanunu İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 25. maddesiyle 652 Sayılı KHK’ya eklenen Geçici 10. maddesinin (8) numaralı fıkrası uyarınca 4 yıllık görev süresini dolduran müdürlerin görevine resen son verildi.
2- Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Görevlendirilmelerine İlişkin Yönetmeliğin ekinde yer alan “Görev Süreleri Uzatılacak Eğitim Kurumu Müdürleri Değerlendirme Formu” gereğince yapılan değerlendirme sonucunda düşük puan verilerek başarısız sayılmam işlemi ile bu sebeple Müdür olarak görev yaptığım …. İlçesi ….. Okulunda görev süremin uzatılmaması işleminin iptali talebiyle dava açtım.
3- İstanbul ???. İdare Mahkemesinin ??.??.201? tarih, 201?/000 esas ve 201?/0000 sayılı kararıyla dava konusu işlemi iptal etti. (Ek 1)Yapılan değerlendirme mahkeme tarafından iptal edildikten sonra06.10.2015 tarihliResmi Gazetede yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Görevlendirilmelerine Dair Yönetmelik hükümlerini gerekçe göstererek, münhal bulunan eğitim kurumu müdürlüklerine müdür olarak görevlendirilmek için mülakata çağrıldım. 00.00.201? tarihinde yapılan mülakata katıldım. Mülakatta tarafıma … puan verildi. Mülakat sonuçlarının açıklanması üzerinden aylar geçmesine rağmen eski okuluma müdür atanmadığım gibi başka bir okula da müdür atanmadım. Mülakat sonuçlarıyla ilgili hiçbir işlem yapılmadı.
4- 06.10.2015 tarihliResmi Gazetede yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Görevlendirilmelerine Dair Yönetmelik gereğince 2016 Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Eğitim Kurumlarına Yönetici Görevlendirme Kılavuzu yayınlandı. İstanbul Valiliğinin 16.05.2016 tarih ve 5468874 yazısı ile 23-27 Mayıs 2016 tarihinde yapılacak mülakata katılabilmem için daha önce mahkeme kararı gereğince katılmış olduğum mülakat puanından feragat etmem istendi. Mülakat puanımdan feragat etmediğim için 23-27 Mayıs 2016 tarihlerinde yapılan mülakata katılmam engellendi.
5- 06.10.2015 tarihliMilli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Görevlendirilmelerine Dair Yönetmeliğin “Müdür olarak görevlendirileceklerde aranacak özel şartlar”başlıklı 6. maddesinde, şöyle deniliyor; “(1) Müdür olarak görevlendirileceklerin aşağıdaki şartlardan en az birini taşımaları gerekir:
a) Müdür olarak görev yapmış olmak.
b) Müdür başyardımcısı olarak en az iki yıl görev yapmış olmak.
c) Kurucu müdür, müdür yardımcısı ve müdür yetkili öğretmen olarak ayrı ayrı veya müdür başyardımcılığı dâhil toplam en az üç yıl görev yapmış olmak.
ç) Bakanlığın şube müdürü veya daha üst unvanlı kadrolarında görev yapmış olmak.”
6- Yönetmeliğe göre daha önce müdür olarak görev yapmış olanlar, talepleri halinde mülakata katılabilir. Bunun önünde hiçbir yasal engel yoktur. Buna rağmen mülakata katılmam engellendi. Daha önce mahkemeyi kazandığım için mülakata çağrıldım. Mülakata katılmış olmama rağmen hiçbir işlem yapılmadı, usulen mülakata girmiş oldum. Şimdi de yönetmeliğin bana verdiği hakka dayanarak mülakata katılmak istedim. Ancak şüpheliler mülakata katılmamı engelledi. Mülakata katılmam engellenerek daha önce dava açtığım ve davayı kazandığım için adeta cezalandırıldım. Mahkeme kararı uygulanmadığı gibi davayı kazanmanın bana hiçbir faydası olmadı. Mülakata girmem engellenerek davayı kazanmış olmam aleyhime değerlendirildi. İkinci kez mağdur edildim.
7- Anayasamızın “Kanun önünde eşitlik” başlıklı 10. maddesi şöyledir; “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.”
8- 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun “Amir durumda olan devlet memurlarının görev ve sorumlulukları” başlıklı 10. maddesi de şöyledir; “Devlet memurları amiri oldukları kuruluş ve hizmet birimlerinde kanun, tüzük ve yönetmeliklerle belirlenen görevleri zamanında ve eksiksiz olarak yapmaktan ve yaptırmaktan, maiyetindeki memurlarını yetiştirmekten, hal ve hareketlerini takip ve kontrol etmekten görevli sorumludurlar. Amir, maiyetindeki memurlara hakkaniyet ve eşitlik içinde davranır. Amirlik yetkisini kanun, tüzük ve yönetmeliklerde belirtilen esaslar içinde kullanır.”
TÜRK CEZA KANUNU;
İrtikâp
MADDE 250. - (1) Görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlanmasına veya bu yolda vaatte bulunulmasına bir kimseyi icbar eden kamu görevlisi, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Görevinin sağladığı güveni kötüye kullanmak suretiyle gerçekleştirdiği hileli davranışlarla, kendisine veya başkasına yarar sağlanmasına veya bu yolda vaatte bulunulmasına bir kimseyi ikna eden kamu görevlisi, üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) İkinci fıkrada tanımlanan suçun kişinin hatasından yararlanarak işlenmiş olması hâlinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Görevi kötüye kullanma
MADDE 257. - “(1) Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan hâller dışında, görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir kazanç sağlayan kamu görevlisi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan hâller dışında, görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstererek, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir kazanç sağlayan kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) İrtikâp suçunu oluşturmadığı takdirde, görevinin gereklerine uygun davranması için veya bu nedenle kişilerden kendisine veya bir başkasına çıkar sağlayan kamu görevlisi, birinci fıkra hükmüne göre cezalandırılır.” biçiminde düzenlenmiştir.
9- Yukarıda belirtilen TCK’nun ilgili maddeleri gereğince, şüpheliler, arz ve izah ettiğimiz nedenlerle görevinin gereğini yerine getirmeyerek ve görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanarak bana zarar vermişler ve başkalarına yarar sağlamışlardır. Mülakata atılma hakkı vermeyerek yasal haklarımı kullanmama engel olan ilgili tüm sorumluların cezalandırılması için kamu davası açılmasını arz ve talep ediyorum.
HUKUKİ SEBEPLER : Anayasa, Türk Ceza Kanunu, İdari Yargılama Usulü Kanunu ve ilgili tüm yasal mevzuat.
HUKUKİ DELİLLER : Mahkeme kararları, mülakata katılma başvurum, ret cevabı ve her türlü hukuki deliller.
NETİCE VE TALEP: Yukarıda arz ve izah ettiğimiz sebeplerden ile resen tespit edecek sair sebeplerden ötürü, Türk Ceza Kanunun ilgili maddeleri uyarınca şüphelilerin cezalandırılması için kamu davası açılmasına karar verilmesini arz ve talep ederim. 27.05.2016
Müşteki ????
Ekler:
1- İstanbul ?. İdare Mahkemesi kararı
2- Mülakata çağrı yazısı
3- Mülakat sonucu
4- Mülakattan feragat etmem istendiğine dair yazı
5- Mülakata katılma başvurum
6- Ret cevabı
gereksiz ve şişirilmiş bir dilekçe.