KAMUDA ETİK VE DÜRÜST YÖNETİM TARTIŞILACAK

Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü’nde düzenlenen II. Kamu Etiği Kongresi 27 Mart Çarşamba günü başlıyor. Kongrede başta yolsuzluk olmak üzere pek çok etik sorunun masaya yatırılması bekleniyor.
Rüşvet, kayırma, çıkar sağlama gibi etik dışı uygulamalar yanında, siyaset ve etik ilişkileri, iş yerinde yıldırma (mobbing), eğitim alanında etik, bilim etiği, dünyada etik gibi konular da kongrede ele alınacak başlıklar arasında bulunuyor.
Toplam 20 oturumda 90 dolayında bildirinin sunulacağı II. Kamu Etiği Kongresi’nde ayrıca panel, konferans ve çalıştay türü etkinlikler de düzenlenecek. 2 gün sürmesi beklenen kongre, TODAİE salonlarında yapılacak. Kongreye konuyla ilgili her kesimden katılımın serbest olduğu açıklandı.
Kongre Başkanı Prof.Dr.Feyzi Uluğ, “kamu etiği, aynı zamanda kamuoyu vicdanıdır” dedi.  Uluğ, yaptığı açıklamada, özellikle toplumsal dönüşüm dönemlerinde değer aşınmaları ortaya çıktığını, yeni değerler sistemi ile geleneksel değerler arasında ortaya çıkan boşluğun etik sorunları artırdığını belirtti.
Kongre başkanının yaptığı açıklamaya göre, etik, ‘insani değerlere’ vurgu yapıyor. Kamu etiğine ilişkin yapılan düzenleme ve beklentiler de etik ilkelere bağlı, bunlara saygı duyan bir kamu sistemi oluşturma amacını güdüyor. Kaynağını adalet, eşitlik, tarafsızlık, dürüstlük gibi evrensel değerlerden alan etik kodlar; daha adil, güvenilir ve etkili bir kamu sistem ve işleyişi yaratmayı amaçlıyor.
Etik değer ve ilkelere bağlı bir kamu yönetiminin toplumsal yapı ve kültürden soyutlanamayacağını belirten Prof. Uluğ, ‘köşe dönme’ ve ‘uyanık olmanın’ yüceltildiği, ‘şark kurnazlığının’ desteklendiği, hemşehriciliğin vazgeçilmez olduğu, kayırmanın sıradanlaştığı bir yerde etiğe bağlılığı sağlamanın hiç de kolay olmadığına işaret etti.  Etik bilincin güçlü olmadığı ülkelerde, etik davranışın ‘zor olanı seçmek’ anlamına geldiğini, bunun insanın doğasında bulunan erdemin de bir  gereği olduğunu vurguladı. Prof. Uluğ’a göre yapılması gereken, dürüst, erdemli insanı açığa çıkarmak için toplum olarak herkesin üzerine düşün görevi üstlenmesi. Ona göre, etik dışı davranışları sessizce kabullenip bunlara göz yuman değil, hesap sormasını bilen bir toplumsal bilincin yaratılmasına daha çok çaba harcarmalıdır. Aksi takdirde, Tolstoy’un dediği gibi, “kötüler kendilerine tahammül edildikçe daha çok azarlar.”
Prof.Dr. Feyzi Uluğ, kamu etiğine ilişkin ilke ve değerlerin; dürüstlük, sorumluluk ve demokratik kültüre bağlılık boyutlarının olduğunu belirterek, “gelişmiş bir demokrasi, aynı zamanda gelişmiş bir toplumsal kültürdür” dedi. Kamu yönetiminde alınan her kararın etik davranış ilkelerine uygun olması, yani “etik karar” olması gerektiğini belirtti. Etiğe dayalı olmayan bir uygulamanın toplumu gerdiğini, toplumsal ilişkileri zedelediğini, halkın yönetime olan güvenini sarstığını; bunun da etik kirliliği pekiştirdiğini, sıradan kıldığını açıkladı. Uluslararası Saydamlık Örgütü tarafından tüm dünyada her yıl yapılan Yolsuzluk Algılama Endeksinde Türkiye’nin 2012’de 49 puanla  54. Sırada yer aldığını söyleyen Kongre Başkanı, bu puanla Dünya ülkeleri arasında orta sıralarda yer aldığını belirten Prof.Dr.Feyzi Uluğ, ilk % 15’i oluşturan ülkeler arasına girebilmek için daha saydam, hesap verebilir bir kamu yönetim sistemi ve işleyişinin hakim kılınması gerektiğini vurguladı. Güncelleme Tarihi: 25 Mart 2013, 00:00