Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanvekili İsmail Koncuk, Büyük Anadolu Oteli'nde düzenlenen ve iki gün sürecek Türkiye Kamu-Sen'in 4. Olağan Genel Kurulu'nun açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye Kamu-Sen'in 20. yılına doğru emin adımlarla yol aldığı söyledi.
Türkiye Kamu-Sen'in 400 bini aşan üyesi ile her geçen gün büyüdüğünü belirten Koncuk, 9 yıl boyunca Genel Başkanlık görevini yürüten Bircan Akyıldız'a da hizmetlerinden dolayı teşekkür etti.
Türkiye Kamu-Sen'in Türkiye'yi dünyanın parlayan yıldızı haline getirecek politikaların belirlenmesinde, etkin rol oynamak amacıyla kurulduğunu bildiren Koncuk, ''Hak aramanın, haksızlığa karşı mücadele etmenin, güçsüzün yanında olmanın, ekmek kavgasının kutsallığına inanıyor ve sendikacılığı da bu gözle bakıyoruz. Geride bırakılan zamanda mücadelemiz, yasal zeminler üzerinde, grev hakkı ve örgütlenme özgürlüğü ile desteklenmedi. Bizler, engeller ve kısıtlamalarla dolu bir yolda, seviyemizi aşağılara çekmeye çalışanlara karşı, yükselerek cevap vermek durumundayız'' diye konuştu.
Grevli, toplu sözleşmeli, siyasete katılma hakkını içeren, özgürlükçü sendikal haklarla donanmış bir kamu çalışanı arzuladıklarını anlatan Koncuk, ''Küresel düşünen, büyük düşünen ama Türk gibi yaşayan, Türk gibi hisseden idarecilerle sorunların çözüleceğine inanıyoruz'' ifadesini kullandı.
Koncuk, 12 Eylül 2010 tarihinde halk oylamasına sunulan anayasa değişikliğinde, memurların grev haklarının göz ardı edildiğini, bu durumun ise ulusal ve uluslararası yargı kararlarını hiçe saymak olduğunu savundu.
Aldıkları emaneti geleceğe en güzel şekilde teslim edeceklerinin altını çizen Koncuk, ''Bu noktada 400 bin olan üye sayımızı 15 Mayıs'a kadar 500 bine çıkarmak boynumuzun borcudur'' dedi.
YGS'deki şifre iddialarını da değinen Koncuk, KPSS'de yaşananları anımsattı. Yeni atanan ÖSYM Başkanı'ndan herkesin ''adam gibi bir sınav'' yapmasını beklediğini ancak bunun gerçekleşmediğini savunan Koncuk, ''Hükümet yetkililerinin görevi, bu ülkeyi yönetenlerin görevi, yanlış yapanları aklamak değil, bu milletin, vatandaşın hakkını hukukunu aramaktır. ÖSYM Başkanının hayati önem taşıyan bir kurumun başında olması, bundan sonra yapılacak sınavlara da güven duygusunu engeller. İster şifre verilmiş olsun, ister verilmesin artık o ÖSYM Başkanının orada oturması abesle iştigaldir, bir an önce istifa etmesi gerekir'' dedi.
Güncelleme Tarihi: 10 Nisan 2011, 00:00
