Saydan, Mayıs 2012'de yürürlüğe giren 6308 sayılı kanun ile eczaneler hakkında kanunun bazı maddelerinin değiştirildiğini ve aynı kanun zorunluluğu ile 6 ay içinde yönetmelik hazırlanmasının zorunlu olduğunu hatırlattı. Yönetmelik taslağının saklandığını savunan Saydan, "Birçok caddenin bir kısmı bir ilçeye bir kısmı diğer ilçeye ait. Eczaneler ilçe içinde dolaşabilecek ancak ilçe dışına bir kez çıkabilecek. Türkiye'nin imar durumunda böyle bir uygulama imkansız" dedi.
'KAOSA YOL AÇAR'
Taslakla ilçelerde, kasabalarda, beldelerde, imar planı yapılmayan yerlerde ya da iskan ruhsatı olmayan dükkanlarda yıllarca önce açılmış eczanelerin, 18 ay sonunda kapanacağını kaydeden Saydan, şunları söyledi: "Ayrıca kanunda eczanelerini kapatanların, yeniden açamayacağı konusunda açık bir düzenleme olmamasına rağmen, eski eczacıların ilçe dışına bir defadan fazla nakil etmesi ya da eczanesini kapatması durumunda, mesleğini yapmaktan men edilmeye çalışılıyor." Taslak metine göre, devlet hastanelerinde eczacı bulunma zorunluluğunun da ortadan kalktığını kaydeden Saydan, "Taslağın benzer haliyle çıkması durumunda kaosa yol açacağı açıktır" dedi.
LABORATUVARLAR BODRUM KATINDA OLMAYACAK
Taslağa göre eczanelerdeki laboratuvarların bodrum katında olmasının da yasaklandığını kaydeden Saydan, "Taslak 18 ay içinde bu uygulamayı düzelteceksin, laboratuvarın bodrum katında ise faaliyetine son veririm diyor. Böyle bir uygulamanın nedenini de anlayabilmiş değiliz" dedi.
ECZACILAR BİRLİĞİ'NDEN AÇIKLAMA
18 ay içerisinde binlerce eczanenin kapanacağı yönündeki iddiaların doğru olmadığı bildirildi. Türk Eczacılar Birliği'nden yapılan yazılı açıklamada, 6197 Sayılı Eczaneler ve Eczacılar Hakkındaki Kanun üzerinde bazı düzenlemeleri içeren yönetmelik taslağının kapalı kapılar ardında bir ketumiyet içerisinde olmadığı belirtildi.
Açıklamada, şunlar kaydedildi: "Gerek Sağlık Bakanlığı ve gerekse diğer tüm resmi kurumlarla görüşme yetkisi ve eczacıları temsil etme yetkisi sadece birliğimize ve birliğimiz bünyesinde bulunan 54 eczacı odamıza aittir. Bunun haricinde yapılan tüm açıklamalar, bir bardak suda fırtına çıkaran sanal gündemlerdir."
'MÜZAKERELERİMİZ SÜRÜYOR'
Bugün basında yer alan bazı haberler üzerine yapılan açıklamada, şu görüşlere yer verildi: "6197 Sayılı Eczaneler ve Eczacılar Hakkındaki Kanun üzerinde bazı düzenlemeleri içeren yönetmelik taslağının kapalı kapılar ardında bir ketumiyet içerisinde olması söz konusu bile değildir. Bu çerçevede, açıklamayı yapan kişinin belirttiği gibi 18 ay içerisinde binlerce eczanenin kapanacağı bilgisi kesinlikle doğru değildir. Zira, yaptığımız görüşmeler sırasında biz ilgili maddenin düzeltilmesi yönünde görüş beyan etmiştik; Sağlık Bakanlığı da endişemizi uygun bulmuştu. Hala, İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu ile müzakerelerimiz sürmekte, karşılıklı fikir müzakeresi içerisinde düzenlemeleri gerçekleştirmekteyiz. Bu vesileyle şunu söylemek isteriz ki eczacıyı ilgilendiren tüm konularda kapımız herkese açıktır."
Güncelleme Tarihi: 19 Kasım 2012, 00:00
bir öğretmen yüksek lisans ve doktora yaptığında neden ilkokul ortaokul lise de öğretmenlik yapsın ki.Akademik kariyeri olanların yeri ilkokul ortaokul lise değil üniversitelerdir.kaldı ki lisans düzeyinde eğitim lise ortaokul ve ilkokulda için fazlasıyla yeterli...bütün öğretmenlerin doktoralı olduğunu düşündüğümde üniversitelerde herhalde bütün öğretim üyeleri yeni bir tabirle çift katlı ordinaryüs profesör gibi ünvanlar olmalı veya yeni kavramlar gelştirmeliyiz...önemli olan zihinlerde devrim gerçekleştirme gücümüz olmalı kağıt parçalarında değil ...