Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde 92 yıl önce 19 Mayıs 1919’da emperyalistlere karşı başlatılan ulusal mücadelemiz, emperyalizmin sömürüsü ve saldırısı altında ezilen tüm uluslara da, izini sürecekleri bir yol çizmiştir. Bağımsızlığımızı ve ulusal bütünlüğümüzü hedef alanlar, cumhuriyet düşmanlığı yaparak, sömürü düzeni ve işgaller karşısındaki onurlu duruşumuzu bozmaya çalışmışlardır.
Türkiye Cumhuriyeti'nin varlığını koruyabilmesi her şeyden önce Cumhuriyet'in değiştirilemez niteliklerinin, Atatürk ilke ve devrimlerinin yaşatılmasına, üniter devlet yapısının korunmasına bağlıdır. Fakat bugün Cumhuriyetimiz her zamankinden daha çok tehlike ve tehdit altındadır. Cumhuriyetimizin kuruluş felsefesine ve kazanımlarına, Atatürk devrim ve ilkelerine, bütün bunları benimseyip savunanlara karşı saldırıya geçmişlerdir. Bu karşı devrim hareketi, son girişimleriyle Anayasamızın değiştirilemez ilkelerini ve yargı bağımsızlığını ortadan kaldırmaya yönelmiştir. Böylece demokratikleşmenin ve özgürleşmenin temelini oluşturan laik, sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti ortadan kaldırılmak istenmektedir.
Ulusumuzun geleceği olan genç nesil bugün ciddi tehditlerle karşı karşıya bulunmaktadır. Sınavlara endeksli hayatlara mahkum edilen, eskiden ülkemizin en güvenilir kurumlarından olan YÖK ve ÖSYM’nin bugün sınavlarda “sehven” yaptığı hatalarla mağdur edilen genç nesil, eğitim ve öğretimde hayata geçirilen müfredatlarla aklın ve bilimin yol göstericiliğinden uzaklaştırılmaya çalışılmaktadır. Üniversitelerin özerk yapıları baskı altına alınmaya çalışılmakta, belli kesimlerin çevresinde oluşturulmaya çalışılan kadrolar, kararlı adımlarla gelen gençliğin önüne set çekmektedir.
Türk Gençliği tehlikenin farkındadır, kararlı adımlarla Cumhuriyet'in temel değerlerine, laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti'ne sahip çıkarak, aydınlık Türkiye’nin meşalesini taşımaya devam edecektir. Bu yolda Atatürk'ün Gençliğe Seslenişi, gelecek kuşaklara inancının ve güveninin göstergesidir. Her türlü tuzak ve engellemelere rağmen Türk gençliği, Atatürk’ün bu inancını boşa çıkartmayacaktır.
Eğitim-İş, Cumhuriyetin öğretmenleri, eğitim ve bilim çalışanlarının temsilcisi olarak bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’ne, O’nun temel felsefesine ve kazanımlarına sahip çıkmaya devam edecektir.
Bu duygu ve düşüncelerle 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutluyor, başta yüce önderimiz Atatürk olmak üzere bize bağımsızlığımızı kazandıran Kurtuluş savaşımızın tüm kahramanlarını saygıyla anıyoruz.
Merkez Yönetim Kurulu