Duyuruda, son dönemde açıklanan verilerin, iktisadi faaliyetteki ılımlı toparlanma eğiliminin devam ettiğini gösterdiği belirtildi.
Yılın ilk yarısında net ihracatın büyümeye katkısının devam ettiği, yatırımların zayıf seyrini koruduğu ve özel tüketimin kademeli olarak katkısını artırdığı aktarılan duyuruda, şunlar kaydedildi:
Küresel büyüme görünümündeki zayıflamaya rağmen rekabet gücündeki gelişmelerin etkisiyle mal ve hizmet ihracatı artış eğilimini sürdürmekte, özellikle turizmdeki güçlü seyir doğrudan ve bağlantılı sektörler kanalıyla iktisadi faaliyeti desteklemektedir.
Öncü göstergeler iktisadi faaliyetin sektörel yayılımının bir miktar iyileştiğine işaret etmektedir. Önümüzdeki dönemde net ihracatın büyümeye katkısını sürdüreceği, enflasyondaki düşüş eğilimi ve finansal koşullardaki iyileşmeyle birlikte ekonomideki kademeli toparlanmanın devam edeceği öngörülmektedir. Büyüme kompozisyonu dış dengeyi olumlu etkilemektedir. Cari işlemler dengesindeki iyileşme eğiliminin sürmesi beklenmektedir.
Enflasyon görünümündeki iyileşme devam etmektedir
Duyuruda, yakın dönemde küresel iktisadi faaliyetin zayıflaması ve enflasyona dair aşağı yönlü risklerin belirginleşmesiyle gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikalarının genişleyici yönde şekillenmeye başladığı belirtildi.
Bu durumun gelişmekte olan ülke finansal varlıklarına yönelik talebi ve risk iştahını desteklediği kaydedilen duyuruda, korumacılık önlemlerinin ve küresel ekonomi politikalarına dair diğer belirsizliklerin gerek sermaye akımları gerekse dış ticaret kanalıyla oluşturabileceği etkilerin yakından takip edildiği bildirildi.
Duyuruda, enflasyon görünümündeki iyileşmenin devam ettiği, Türk lirasındaki istikrarlı seyrin yanı sıra enflasyon beklentilerindeki iyileşme ve ılımlı iç talep koşullarının çekirdek enflasyon göstergelerindeki düşüşte belirleyici olduğu kaydedildi.
Ağustos ayında tüketici enflasyonunun temel mal, enerji ve gıda gruplarının katkısıyla belirgin bir düşüş sergilediği anımsatılan duyuruda, şu ifadelere yer verildi:
İç talep gelişmeleri ve parasal sıkılık düzeyi enflasyondaki düşüşü desteklemektedir. Enflasyonun ana eğilimine dair göstergeler, arz yönlü faktörler ve ithalat fiyatları enflasyon görünümünü olumlu etkilemektedir.
Bu gelişmelere bağlı olarak, güncel tahminler yıl sonu itibarıyla enflasyonun temmuz Enflasyon Raporu'nda verilen öngörülerin bir miktar altında kalabileceğine işaret etmektedir.
Bu çerçevede Kurul, enflasyon görünümünü etkileyen tüm unsurları dikkate alarak, politika faizinin 325 baz puan indirilmesine karar vermiştir. Gelinen noktada, mevcut para politikası duruşunun hedeflenen dezenflasyon patikasıyla büyük ölçüde uyumlu olduğu değerlendirilmektedir.
Kurul, enflasyondaki düşüş sürecinin devamlılığının, ülke risk priminin gerilemesi, uzun vadeli faizlerin aşağı gelmesi ve ekonomideki toparlanmanın güç kazanması açısından büyük önem taşıdığını değerlendirmektedir.
Enflasyondaki düşüşün hedeflenen patika ile uyumlu şekilde gerçekleşmesi için para politikasındaki temkinli duruşun sürdürülmesi gerekmektedir. Bu çerçevede, parasal sıkılığın düzeyi ana eğilime dair göstergeler dikkate alınarak enflasyondaki düşüşün sürekliliğini sağlayacak şekilde belirlenecektir.
Merkez Bankası, fiyat istikrarı ve finansal istikrar amaçları doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya devam edecektir. Açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin Kurul'un geleceğe yönelik politika duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulanmalıdır.
Güncelleme Tarihi: 12 Eylül 2019, 15:26