Yeniliklere, kimsenin düşünmeye cesaret edemediği işlere odaklanmanın ülkelerin küresel rekabet gücü kazanmasında temel bir rol oynadığını dile getiren Varank, "Bu fikirleri ticarileştirebilen, ölçek kazandıran ve piyasalara girmesini kolaylaştıran ekosistemlere sahip ülkeler büyüme yarışında ipi göğüsleyenler oluyor."
Varank, erken aşama girişimlerin ölçek kazanabilmeleri için aşmaları gereken engeller olduğuna işaret ederek, finansmana erişip, yatırım alma, yetkin insan kaynağı bulma ve farklı pazarlara uyum sağlamanın bunların arasında yer aldığını söyledi.
Türkiye'de teknolojiyi odağına alan girişimlerde güçlü ama yeterince keşfedilmemiş bir potansiyel olduğunu vurgulayan Varank, "Bunun en temel sebeplerinden birisi, özel sektörün start-up'larla birlikte çalışma ve onlara yatırım yapma konusunda ürkek davranması.
Ülkemizde girişimcilik neredeyse tamamen kamu tarafından destekleniyor. Bakanlık olarak biz de girişimciliğin hamisi konumundayız." ifadelerini kullandı.
Gençlere ve kadınlara pozitif ayrımcılık yapıyoruz
Varank, girişimcilik ekosistemini sağlıklı bir şekilde geliştirmek için yaptıkları çalışmalara değinerek, "Girişimci adaylarını ücretsiz eğitiyor, fikirden ürünün ticarileşmesine kadarki tüm süreçlerde danışmanlık hizmeti veriyor, fiziki yer ihtiyaçları konusunda yardımcı oluyor ve girişimcilerin finansa erişimlerini farklı mekanizmalarla kolaylaştırıyoruz."
Bu konuda yürütülen çalışmalara örnekler veren Varank, şu bilgileri paylaştı:
"TÜBİTAK Bireysel Genç Girişimci Programı sayesinde son 8 senede 1500'e yakın girişim kuruldu. KOSGEB ile geleneksel girişimcilere 65 bin liraya kadar, imalat sektöründe faaliyet gösteren ileri girişimcilere de 375 bin liraya kadar geri ödemesiz destekler veriyoruz.
Bu desteklerde, gençlere ve kadınlara pozitif ayrımcılık yapıyoruz. Kalkınma ajanslarımızla girişimcilere mali destek sağlamanın yanında, eğitimler veriyor, girişimcilik ve kuluçka merkezi gibi ortak altyapılar kuruyoruz. Finansa erişim alanında, Bölgesel Kalkınma, Teknoloji ve İnovasyon ile Bilişim Vadisi Girişim Sermayesi fonlarını hayata geçirdik."
Finansa erişimde çeşitliliği artırmak gerekiyor
Varank, söz konusu çalışmaların kamunun işi nasıl sahiplendiğini net biçimde ortaya koyduğunu belirterek, daha büyük işlere imza atabilmek için özellikle finansmana erişimde çeşitliliği artırmak gerektiğini kaydetti.
Bu noktada özel sektörün yeni filizlenen girişimleri desteklemesi ve bu işlere heyecanla yaklaşmasının gerektiğini söyleyen Varank, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin en büyük sermayesi akıl. Küresel eğilimleri yakından takip edip, özgün yaklaşımlarını cesaretle ortaya koymaktan çekinmeyen, dinamik, heyecanlı, azimli gençlerimiz var.
Küçük ekipler, büyük işlere imza atıp, küresel çapta ses getirebiliyor. Oyun sektörü, biyoteknoloji, yapay zeka, siber güvenlik, fintek, mobil uygulamalar gibi alanlarda ciddi potansiyelimiz var. Bu bahsettiğim alanlar aslında pandemi sonrası dönemin yükselen yıldızı olmaya da aday."
Varank, 2023'e kadar en az 10 TURCORN çıkarma hedefini anımsatarak, potansiyel taşıyan adayları tespit ederek özel bir programla büyümelerini teşvik edeceklerini bildirdi.
Ulusal Girişimcilik Stratejisi'ni de hazırlamaya başladıklarını dile getiren Varank, "Bütüncül ve kapsamlı bir yol haritasıyla, pandemi sonrası dönemin fırsatlarını en iyi şekilde kullanmaya odaklanacağız."
