Yüksek enflasyon Kurban Bayramı'nı da gölgeledi. Besici tarafı da alıcı tarafı da yüksek fiyatlardan, maliyetleri karşılayamamaktan yakındı. Pazarlarda 'alış' düşerken besici de hayvancılığın sorunları yüzünden işlerini bırakma seviyesine geldiklerini aktardı.
Elazığ kurban pazarındaki besiciler de bu yıl kurbana olan talebin geçen yıllara göre az olduğunu dile getirdi. Besici Arif Kantarcı, "Bu sene kurban sürecinde millet çok şikayetçi. Satışlar azalmış, malı satamıyorlar. Fiyatlar yükselmiş. Geçen sene bir tosunda 10 liraya 15 liraya aldığı hisseyi, bu sene 40 liraya alıyor. Onun için alım gücü azalmış. Herkes şikayetçi. Bölgede hayvan üretimi yeterli değil. Çok eksik eskiye göre" diye konuştu.
TALEP VAR ALIM GÜCÜ YOK
Elazığ'da besicilik ve ticaret yapan Halis Kantarcı ise şunları söyledi:
Kurban satışları az et talebi insanlarda var ama alım gücü yok. Etin kilosu burada biz 230 liraya satıyoruz, kasap veriyor 400-450 liraya. Bir asgari ücretli 8 bin 500 liraya çalışıyor. Bu adam nasıl evine et alacak? Alım gücü yok. Alım gücü düştüğü için kurban da düşüyor. Kimse kurban kesmiyor. Geçen sene 100 kişi kesiyorsa bu sene düşmüş 50 kişiye satış var. Arkadaşlarımız söylüyorlar geçen sene 100 tane satmışım, şimdi diyor 50 tane, 30 tane satmışım. Bu sene gelmiş diyor, 5 tane satmışım. Üretici satışlar üreticiyi kurtarıyor. Geçen sene biz ucuz almışız ama sattığımız malın yine aynı sayıda yerine koyamıyoruz. Rakam büyüktür, kurtarıyor gibi görünse de yalnız aldığımız hayvan geçen sene 10 tane ise bu sene yine 10 tane alırız. Kalan parayla da onu besleriz. Hayvanımız artmamıştır. Alım gücü orayı da etkiliyor. Geçen sene 100 milyara, 30 tane hayvan alıyorsak, şimdi 10 tane alıyorsun. Rakam büyümüştür ama hayvan sayısı düşmüştür. Alım gücü düşmüştür.
'DAMIZLIKLARI KESTİK'
Türkiye et konusunda çok sıkıntılı zaten çünkü millet hayvancılıktan kaçıyor. Zarar ede ede kaçmışlar. Şu anda bu sene kar ediyorsa bile bu sene kimsenin elinde mal yok. Biz bütün ineklerimizi kestik, damızlık inekleri, süt veren inekleri kestik. Süt ineği kesildiği zaman üretim bitiyor. Otomatikman dışarıdan hayvanlara talep arttı. İçeride hayvan kalmadı, eskiden her köye gidiyorduk 100 tane, 150 tane hayvan vardı. Şimdi gidiyorsun insanlarda hayvan yok. Eti, sütü, yumurtayı köy minibüsü köye şehirden getiriyor. Durum böyle olmuştur, sayı azalmıştır. Üreticinin ayakta kalması için hayvancılığa destek verecek devlet, zarar ettirmeyecekler besicileri. Besici önünü görecek. Mesela biz bu senede nasıl atıyoruz adam geliyor dananın teki 50 lira. 35 liradan aşağı dana yok en düşük dana 40- 50- 60 bin liraya kadar dana var. Veriyor parasını danaya ama seneye bu dana ne olur ne kazanır, enflasyon ne durumda olur? Bu hesapların içinde yatırımcı bunun altında kalıyor bu hesaplamayı öngöremiyor. Onun için ön görmediği şeyi yapmaktan vazgeçiyor.
'BİR EMEKLİ BU PARAYA KAÇ KİLO ET ALABİLİR?'
Ben Elazığ'da ticaret yapıyorum burada hayvancılık yapan insanlar bizden hayvan alıyorlar Biz birbirimizin dertlerinden iyi anlıyoruz. Bir emekli şu anda 7 bin 500 lira maaş alıyor. 7 bin 500 liraya kaç kilo et alır? Ben etin kilosunu alıyorum 300 liraya 320 liraya kasaptan alıyorum. Ben geçen sene çebiç etini en kralını 90 liradan alıyordum. Neredeyse üç katı olmuş zam üstüne gelmiş. Benim maaşım 5 bin liradan 7 bin 500 liraya çıkmış, yüzde 50... Hesap ortada, maaşında yüzde 200 zam olsaydı ben derdim ki; 'vallahi alırım gücüm düşmedi' ama benim maaşımın alım gücü azalmıştır. Ben bu hükümete muhalif olayım diye konuşmuyorum. Objektif, piyasanın değerlerini hesaplayarak bunları söylüyorum. Yoksa benim için o da gelse, o da gelse aynı. Ben sıradan bir vatandaşım ben yine ailemin geçimiyle baş başa kalırım kiramla baş başa kalırım.
BESİCİLER SORUNLARI ANLATTI
Besici Arif Kantarcı da şöyle konuştu:
İthal et geldiği zaman bizim üreticimizi de etkiliyor. Üreticimizin masrafı çoktur. Zaten et maliyeti yüksek olduğu için adamlar kar edemezler. Dışarıdan et gelirse buranın fiyatı da öyle sabit kalır, zarar ederler. Onun için üretici ayakta duramıyor. Bir üretici olarak yaşadığımız en büyük sıkıntı. Bu sene kurban sürecinde millet çok şikayetçi. Satışlar azalmış, malı satamıyorlar. Fiyatlar yükselmiş. Geçen sene bir tosunda 10 liraya 15 liraya aldığı hisseyi, bu sene 40 liraya alıyor. Onun için alım gücü azalmış. Herkes şikayetçi.
Bölgede hayvan üretimi yeterli değil. Çok eksik eskiye göre. Onda biri bile değil. Biz burada alışveriş yapıyoruz. Eskiden bir arkadaş getirdi bir tosunu yukarıda keserdi, bizden 3 tane dana götürürdü. Şimdi öyle değil. Bir tosun keser gelir bir dana alır, fazlasına da onu beslemek için yem alır. Yani kazancı yok. Yem fiyatları arttı. Üretici kar etmediği için malı bıraktı. Zarar edince besicilikten vazgeçti, sebep budur. Ondan sonra dişi malın kesimine yasaklama koymadılar. Ben 25-30 senedir buradayım. Her sene 12. ayın girişinde dişi malı yasak ediyorlardı, kesmiyorlardı. Şimdi senenin 12 ayı boyunca dişi mal kesiliyor. Onun için üretim azaldı. İnek olmayınca dana olmuyor, süt olmuyor, yoğurt olmuyor, peynir olmuyor. Bu işler birbiriyle bağlantılı.
5 BİN LİRALIK DANA 50 BİN LİRA OLDU
Besici Hakan Ersöz şunları söyledi:
Sığırı burada kilosunu 220 liraya kesiyorlar, ama kasaplar veriyor 350-400 liraya. Serbest bir piyasa var arada çok fark var. 220 liraya kestikleri zaman 250 liraya mal etseler, hadi 300 olsun ama 300’den de vermiyorlar. Daha pahalı veriyorlar. Bu nedenle kimse fazla et yiyemiyor. Bu durumun düzelmesi için önlem alınacak ama tabi bu Kurban Bayramı'na yetişmez. İleriki zamanlara kalmış bir şey. Şimdi bir danayı alıyorlar, evvelden aldığımız 4-5 bin liralık dana şimdi 35-40 hatta 50 bin lira, alamıyorlar. Geçen yıl adamın 30-40 bin liraya sattığı hayvanı şu anda 100-120 bin civarı. Yani sattığının yerine alamıyor. Evvelden almışlar, ahırlara besi çiftliklerine koymuşlar. Kısacası olan vatandaşa oluyor çünkü eti 220- 230 liradan kesiyorlar. Dükkâna gidene kadar 250 liraya mal oluyor ama vatandaşa 350-400 liraya mal oluyor. Bugün kimi görüyorsak diyor ki; 'bu sene kurban kesemeyeceğiz'. Ufak davar 10 bin. Yani iki bin liraya da alsa 5-6 bin liraya satıyor. Devletin bunda suçu yok. Devletin denetim ve cezai işlem eksikliği var.
KARAR GAZETESİ