Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak'ın açıklamalarından bazı satırbaşları ise şöyle:
Benim için çok heyecan verici bir gün bugün. Yeni sistemin genel çerçevesini çizeceğimiz bir gün bugün. Türkiye olarak orta gelir grubundan üst gelir grubuna çıkması için nasıl bir yol haritası çizmesi yönünde bir çok toplantı yaptık.
Bugün genel yol haritasınının çerçevesini çizeceğimiz bir toplantı olacak. Nasıl bir vizyonla hareket edeceğimizi sizinle paylaşacağımız bir toplantı olacak.
Gerek para, gerek maliye politikalarının birleşmesiyle çok etkin bir bakanlık olacak. Yeni bir ekonomi yaklaşımı ortaya koyalım dedik. İlk günden beri attığımız adımlarla birlikte izleyeceğimiz politikaları ekonominin tüm paydaşları ve sizlerle birlikte istişare ederek yola koyacağız. Ulusal ve uluslararası çerçevedeki her adımı ince ince döşeyerek aksiyon alacağız.
Açıklayacağımız OVP'ye yeni isimler arıyoruz. Güzel isimler de önerildi. Yeni ekonomik yaklaşımın en önemli adımlarından bir tanesi kararlı bir yaklaşım olması. Ne demek istiyorum? Bugüne kadar kararsız mıydı?
Hayır. Yeni model olarak ortaya çıkan bakanlığın kordinasyonunda çok daha kararlı bir şekilde emin adımların atıldığı yeni bir dönem başlayacak. Bir diğer fonkisyonu değişimi hedefleyen, değişimi ortaya koyacak zemini ortaya koyması lazım.
Güçlü temelleri olacak. Esen rüzgarlara karşı ne kadar az sallanırsa o kadar güçlü olacak. Bir diğer ayar işte. Çokça söylediğimiz. Berat Albayrak bugün var yarın yok. Sürdürebilir olması gerek.
Bunları ortaya koyarken prensipleri olması lazım. Öyle bir süreç belirlemelisiniz ki. Herkes hakikaten bu prensiplerle yola çıkılırsa bu sürece ulaşırsınız diyecekler. Seven, sevmeyen, oy veren vermeyen.
Özellikle ekonomideki mevcut tablo makro göstergeler dikkate alındığında hakikaten makul mantıkla açıklanacak bir süreç değil. Siyasi sebepler, süreçler dikkate alındığında göstergeler noktasında farklı etkilere sebebiyet verecek neticeler ortaya koyuyor.
Prensiplerimizden biri tüm piyasa paydaşlarına daha etkin bir iletişim. Güvene dayalı bir süreci ortaya koymanız lazım.
Tüm süreçlerde bizi, toplumu ekonominin tüm paydaşlarını değişime zorlayacak olması. Değişime ayak uydurmak hatta rol üstlenmek bu modelde olmazsa olmaz olacak. Değişimden neyi kast ettiğimizi ilerleyen slaytlardan bahsedeceğim.
Gerçekçi politikaların seçilmesi öncelikli olacak. Kime göre? Güler hanıma göre mi Ahmet beye göre mi? Ülkenin kendi dinamikleri içerisinde olması gereken politikalar özelinde bu sürecin temel prensiplerinden bahsedeceğiz.
Piyasa ve iletişimi farklı şeyler söyleyebilir. Sizin tüm bu uzlaşmacı politikalarla ilgili uzlaşmacı adımları attığınızda spekülasyonların ekonomimize etki etmesine izin vermeyip özellikle veri güvenliği, ekonominin temeli veriye dayanıyor bir de algı tarafı var. Oraya sonra geleceğiz.
Özellikle TL'ye güvenin arttırılması sürecini ve tüm bu etkileri güçlü bir şekilde yönetmeliyiz. Hele ki küresel sınavlardan geçtiğimiz bugünlerde.Türkiye gelişmekte olan piyasalar üzerinde çok etkin ve önemli bir süreç ortaya koydu.
Para politikalarının tam bağımsızlığı prensip olarak bundan sonra devam etmesi gereken bir konu. Çünkü bütün bu çerçeveye baktığınızda MB'nin bağımsızlığı çok kritik esaslardan biri. Fiyat istikrarını çok kalıcı biçimde tüm bu adımları MB tarafından etkin bir şekilde kordine etmesi gereken bir süreçten söz ediyoruz.
16 yıllık iktidar döneminde bu iktidar daha somut bir mali plan dairesi çok daha güçlü bir disipline kavuşacak. Özelleştirmeyle, tek seferlik gelirle değil. Büyüyen ekonominin üreten bir formüle dönmesiyle gerçekleşecek.
Yeni ekonomik yaklaşımımızın genel bir mimarisi var. 4 tane sac ayağı var ama ben bunu 3+1 diye tanımlıyorum.
Kaynak : Star Gazetesi