YKS’de hüsran | Tıp, Hukuk, Mimarlık boş kaldı: Sonuç yine hayal kırıklığı

YKS Yerleştirme sonuçları aynı bölümü kazananlar arasındaki uçurumu gösterdi. Tıp, hukuk, mühendislik gibi bölümler dolmadı. Vakıf üniversitelerine ilgi azaldı. Salim Ünsal, “Ekonomik kriz vakıf üniversitelerine ilgiyi azaltmış olabilir” derken Prof. Dr. Yıldırım “Puan farkları öğrencileri ayrıştırıyor” ifadelerini kullandı.

YKS’de hüsran | Tıp, Hukuk, Mimarlık boş kaldı: Sonuç yine hayal kırıklığı

Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) yerleştirme sonuçları önceki akşam açıklandı. ÖSYM ayrıca tercih ve yerleştirme sonuçlarına ilişkin sayısal bilgileri de paylaştı. Sınavda başarı sırası şart olan bölümlerin birçoğunda boşluklar oluştu. Bu boşlukların önemli bir kısmı ise vakıfların ücretli bölümlerinde gerçekleşti.

ÖSYM örgün yükseköğretim programlarında kontenjanın 99,8 dolduğunu, adayların yüzde 24,88’inin ilk tercihine yerleştiğini açıkladı. Lisans programlarındaki 501 bin 607 kişilik kontenjana 481 bin 33 aday yerleştirildi. Ön lisans programlarındaki 421 804 kişilik kontenjana 416 bin 991 aday girmeye hak kazandı.. Böylece toplam 923 bin 411 kişilik kontenjanın 889 bin 24’ü doldu.

TEKRAR TEKRAR GİRİYORLAR

Açıköğretim programlarındaki doluluk yüzde 100’e ulaştı. Üniversiteye yerleşen 288 bin 696 kişi ise daha önce yerleşmiş, bir yükseköğretim programını bitirmiş ve kaydını sildirmiş kişilerden oluştu.Toplamda ise boş kalan kontenjan sayısı 25 bin 387 bin oldu. Bu kontenjanın 20 bin 574’ünü 4 yıllık lisans programları, geri kalanını ise 2 yıllık önlisans programları oluşturdu. Boş kontenjan sayısı geçen yıl 17 bin olmuştu. Vakıf üniversitelerinin ise yüzde 95,3’ü doldu. Bu oran geçen yüzde 98’e yakındı.

Özellikle son yıllarda olduğu gibi mühendislik bölümlerinde boş kalan bölümler oldukça fazla. Bununla beraber yine düşüşte olan mimarlık bölümü de az tercih edilen ya da tercih edilmeyen bölümler arasında yer aldı. Tıp fakültesinde bile boş kalan kontenjan sayısı geçen yılın da üstüne çıkarak 700’ü aştı. Mimarlık ve inşaat mühendisliğinde ise boş kalan kontenjanların sayısı son yıllarda hep olduğu gibi bini geçti.

81 PROGRAMI HİÇ KİMSE TERCİH ETMEDİ

Tam 81 program ise kimse tarafından tercih edilmedi ve bu programlara yerleşen kişi sayısı sıfır oldu. Bu konuda da en çok dikkat çeken mühendislikler oldu. Örneğin inşaat mühendisliği 17 program kimse tarafından tercih edilmedi. Tıpta, diş hekimliğine ve hukukta 4’er program kimse tarafından rağbet görmedi. Son yılların en popüler mesleklerinden yazılım mühendisliğinde ise tercih edilmeyen program sayısı 3 oldu.

AYNI BÖLÜMDE 381 PUAN FARK

Yine aynı bölümler arasında puan farkları da geçen yıl olduğu gibi dikkat çekti. Bazı bölümlerde devasa denilebilecek düzeyde puan farkları oluştu. Başarı sırası şartı olan tıpta bile yaklaşık 100 puanlık bir fark oluştu. En yüksek puan alan öğrenci Hacettepe İngilizce Tıp bölümüne 559 puanla girdi. Tıptaki en düşük puan ise 459,1 oldu. En çok tercih edilen bölümlerden olan psikolojide de benzer bir durum ortaya çıktı. Boğaziçi psikoloji bölümüne en üst sıradan giren kişi 547 puan aldı. İstanbul Rumeli Üniversitesi’ne son sıradan giren kişi ise 166 puan aldı. Aradaki puan farkı tam 381 oldu. Moleküler biyoloji ve genetikte son sıradakiyle ilk sıradaki arasında ise tam 375 puanlık fark oluştu. Bölüme ilk sıradan Koç Üniversitesi’ne giren kişi 556 puan, son sıradan Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi’ne giren kişi ise 181 puan aldı.

268 PUAN FARKLA SIRA ARKADAŞLIĞI

Bunun yanında aynı üniversiteyi kazanan kişiler arasındaki fark da öne çıktı. Acıbadem Üniversitesi’nde psikoloji bölümüne ilk sıradan giren kişi 474 puan aldı. Son sırada giren kişi ise 188 puan aldı. Aradaki fark tam 286 puan oldu. Kadir Has Üniversitesi moleküler biyoloji ve genetikte de benzer bir durum oluştu. Bölüme ilk sıradan 474, son sıradan 206 puanla girildi. Aradaki fark tam 268 oldu. Sıralamada en büyük fark ise Necmettin Erbakan Üniversitesi tekstil teknolojisi bölümünde oldu. Bölüme son sıradan giren kişi 2 milyon 58 bininci, ilk sıradan giren kişi ise 68 bin 732’nci oldu. İki kişi arasındaki fark tam 1 milyon 990 bin 551 oldu.

Kalan bölümlerin bazılarının kontenjanları ve yerleşen sayıları şöyle:

• Maltepe Üniversitesi ücretli tıp: Kontenjan 15, yerleşen 0

• İstanbul Sağlık ve Teknoloji Üniversitesi yüzde 50 burslu Tıp (İngilizce): Kontenjan 51, yerleşen 2

• Yakındoğu Üniversitesi yüzde 25 burslu tıp (İngilizce): Kontenjan 57, yerleşen 2

• İstanbul Galata Üniversitesi ücretli tıp (İngilizce): Kontenjan 34, yerleşen 5

• Bilgi Üniversitesi Hukuk: Kontenjan 18, yerleşen 0

• Yozgat Bozok Üniversitesi inşaat mühendisliği: Kontenjan 20, yerleşen 1

• Hakkari Üniversitesi inşaat mühendisliği: Kontenjan 20, yerleşen 0

• Atatürk Üniversitesi Felsefe Grubu Öğretmenliği: Kontenjan 20, yerleşen 0

•  Kocaeli Sağlık ve Teknoloji Üniversitesi yüzde 25 burslu diş hekimliği (İngilizce): Kontenjan 28, yerleşen 8

35 YAŞ KONTENJANI ÇARPIKLIK YARATTI

Puan farkları bununla da kalmadı. 35 yaş üstü kadın kontenjanı nedeniyle Boğaziçi ve ODTÜ gibi üniversitelere çok düşük puanlarla insanlar yerleşti. Örneğin Boğaziçi fizik bölümüne ilk sıradan giren kişi 533 puan alırken 35 yaş üstü kontenjanından 166 puanla girildi. ODTÜ iktisat bölümüne ise ilk sıradan giren aday 556 almasına karşın 35 yaş üstü kontenjanından giren son kişi 190 puan aldı.

Bu konuda dikkat çekici veriler şöyle oldu:

• Boğaziçi Fizik: İlk giren 533, 35 yaş üstü 166

• Boğaziçi Kimya: İlk giren 533, 35 yaş üstü 166

• Boğaziçi moleküler biyoloji ve genetik: İlk giren 537, 35 yaş üstü 195

• Boğaziçi işletme: İlk giren 547, 35 yaş üstü 218

• ODTÜ Fizik: İlk giren 556, 35 yaş üstü 190

• ODTÜ İktisat: İlk giren 535, 35 yaş üstü 194

• İTÜ Ekonomi: İlk giren 515, 35 yaş üstü 243

TERCİHLERİ EKONOMİK KRİZ ETKİLEDİ

Sonuçları BirGün’e değerlendiren Rehberlik Uzmanı Salim Ünsal bekledikleri gibi bir durumla karşılaştıklarını ifade etti. Ünsal şunları söyledi: “Öncelikle sonuçlarda beklentimize aykırı bir durum yok diyebilirim. Hukuk, mühendislik gibi bölümlerde kontenjanda azalma olurken sınıf öğretmenliği, özel eğitim öğretmenliği ve bilgisayar mühendisliğinde puan yükselmeleri gözüküyor. Tıp ve eczacılıkta ise geçen seneye göre kayda değer bir yükselme yok. Ortaya çıkan tablo da özellikle ilk kez sisteme giren depremzede, şehit gazi yakınları ve 34 yaş üstü kadınlar için ayrılmış kontenjanlarda daha büyük bir ilginin depremzede öğrenciler tarafından oluştuğunu görüyoruz.  23 bin 600 kontenjandan 22 binini doldurmuş buradaki öğrenciler. Bu kategoride ilginin en az olduğu yer ise Şehit ve Gazi yakınları oldu.”

“Hukuk ve mühendislik bölümlerinde hem kontenjanların azalması hem de öğrencilerin daha az tercih etmesi gibi durum açığa çıktı” diyen Ünsal şöyle devam etti: “Vakıf üniversitelerinde barajdan kaynaklı bir durumun yanı sıra ekonomik krizden kaynaklı bir etkiden de söz etmek mümkün. Ayrıca vakıf üniversitelerinde de doluluk oranları itibarıyla geçen yıla göre bir düşüş söz konusu. Bu oran geçen sene yüzde 97,9 iken bu sene yüzde 95,3’e düşmüş durumda. Ekonomik sebeplerin kendini gösterdiğini söyleyebiliriz bu açıdan.”

DURUM İÇ AÇICI DEĞİL

Genç işsizliğe de değinen Ünsal “Üniversitelere yerleşen öğrenciler 2 sene, 4 sene okuyor gözükeceği için genç işsizlik oranının içerisine girmeyecekler” ifadelerini kullandı ve şöyle devam etti: “Buradaki esas önemli mesele mezun oldukları zaman itibarıyla işe yerleşme olasılıklarının ne kadar olacağı olacak. Bu konuda durum çok iç açıcı değil. Ne yazık ki eğitim sisteminde değişim, dönüşümü gerçekleştirmedik. Bunun bir sonucu da üniversite memnuniyetsizliği ve üniversitelerin niteliğinin de düşmesi oluyor. Ayrıca bu sene konaklama, yeme içme, yaşam maliyetleri çok fazla arttı. Özellikle farklı illerde okul kazanan öğrencileri bekleyen, onları zorlayacak sorunlar bekliyor. KYK yurt kapasitesinin bütün öğrencileri karşılayacak düzeyde olmaması, ekonomik kriz ve artan kiralar geçen yıldan beri öğrencileri kendi illerinde okumaya itmişti. Bu sene bu oranın ne düzeyde olacağı tam olarak belli değil ama bu konuda sıkıntı büyük. Eskiden farklı illerde okuma oranı yüksekken şimdi tersine bir döngü durumu var. Bu sene de bu durumun devam edeceği bekleniyor.”

PUAN FARKLARI ÖĞRENCİLERİ AYRIŞTIRIYOR

ODTÜ Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Soner Yıldırım ise bölümler arasındaki farka dikkat çekti. Yıldırım “Aynı bölüme giriyor insanlar, ancak o kişiler ile müfredatın içeriği arasında korkunç farklar var. Dönem başlayıp, müfredat devreye girdiğinde puanı yüksek öğrenciler ile puanı düşük öğrenciler arasında müthiş bir ayrışma başlıyor. Bu ayrışmayı çok sağlıklı bulmuyorum. Sadece puan özelinde de değil. Eskiden sıralamalarda da bu gerçekleşiyordu” dedi.

“Sınava 3.5 milyon kişi giriyor, eskiden 10 sınıf masasına talep varken, artık 30 masaya talep var” diyen Yıldırım şöyle devam etti: “Okul açarak da bu talebi karşılayamıyorsunuz, çünkü herkes belirli üniversitelere gitmek, belirli bölümlerde okumak istiyor. Yeni açılan üniversitelere talep yok. Yani bu bir çözüm yolu olarak görülmemeli. Bir noktadan sonra tüm soruları doğru bilseniz dahi ilk 100’e giremeyebilirsiniz. Meslek yüksekokulu sınavları ile üniversite sınavları ayrı şekillerde yapılmalı. Türkiye’de üniversiteler meslek yüksekokulu gibi görülüyor. Bunun yanında bilim için sınava giren, meslek için sınava giren, ikinci bahar olarak üniversite okuyacak olan, 50 yaşında mezuniyet için açık öğretim okuyan herkes tek pota içerisinde. Bu işleyiş doğru değil.”

İMAM HATİPLER YİNE BAŞARISIZ OLDULAR

Sınavda liselerin başarıları da dikkat çekti. Fen liseleri ve sosyal bilimler liseleri en başarılılar olurken imam hatip ve meslek liselerinin başarısızlığı yine dikkat çekti. Özel liseler de yine oldukça başarısız oldu. 

ÖSYM verilerine göre liselerden 4 yıllık örgün programlara girenlerin oranı şöyle oldu: 

Fen lisesi: Yüzde 80

Sosyal bilimler lisesi: Yüzde 68

Anadolu liseleri: Yüzde 36

İmam hatip lisesi: Yüzde 26

Özel lise: Yüzde 17

Meslek lisesi: Yüzde 6

BirGün Gazetesi

Güncelleme Tarihi: 21 Ağustos 2023, 16:50
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER