Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Anadolu Ajansı'na YGS'yle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Koncuk açıklamasında ÖSYM tarafından açıklanan YGS sonuçlarına milletin ve sınava giren 1 milyon 700 bin öğrencinin güven duymasının mümkün olmadığını söyledi.
Şu ana kadar sonuçlara itiraz edenlerin sayısının 20 bini geçtiğini belirten Koncuk, "ÖSYM tarihinde böylesine bir itiraz hiçbir dönemde olmamış. Bir de 'başvursam da bir şey çıkmaz, bu ÖSYM zaten bu işleri eline yüzüne bulaştırdı. Bunlara başvursak ne olacak' diyerek ÖSYM'den umudunu kesip de başvurmayanlar da var" diye konuştu.
Koncuk, puanları düşük hesaplananların yanında yanlışlıkla yüksek hesaplananların da olabileceğini iddia ederek, şunları kaydetti:
"Ama tabii puanı yüksek olanlar itiraz etmezler. Böyle bir durum var. Dolayısıyla artık bu YGS sonuçlarına bizim itibar etmemiz mümkün değil. Bu sonuçlarla öğrencilerimizin yükseköğretim programlarına yerleştirilmesi millet vicdanında kabul edilebilecek bir durum değil.
"Bundan dolayı YGS'nin iptal edilmesi gerektiğini yaklaşık bir aydan fazla süredir üzerine basa basa söylüyoruz, feryat ediyoruz, çocuklarımız feryat ediyor. Ancak iş siyasi olarak açıklanmaya başlandı.
"Özellikle iktidar partisinin temsilcilerinin 'ÖSYM üzerinden hükümete zarar verilmek isteniyor' gibi bir anlayışa girmesini anlayamıyorum, anlamakta zorlanıyorum. Burada 1 milyon 700 bin çocuğun geleceğinden ve bir kurumun adının bu derece lekelenmesinden bahsediyoruz. Tüm ikazlarımıza rağmen hiçbir şey değişmiyor, taşlar yerinde aynen duruyor."
"Mahkemelerin kapıları aşınacak"
Koncuk, itiraz dilekçelerinin 27 Mayıs tarihine kadar verilebileceğini, ÖSYM'nin LYS başvurularını da itirazlar nedeniyle uzatmak zorunda kaldığını öne sürdü.
İtiraz edenlerin çoğunluğunu LYS'ye giremeyecek öğrencilerin oluşturduğunu belirten Koncuk, şöyle devam etti:
"Bunlar itirazdan bir sonuç alamazlarsa mahkemelerin kapılarını aşındırmak zorunda kalacaklar, yüzlerce, binlerce dava açılacak. Bu davaların sonuçlarının ne olacağını bugünden kestirmemiz de mümkün değil.
Ancak hem YGS'yi hem önümüzdeki dönemde yapılacak LYS'yi tamamen geçersiz kılabilecek sonuçlar ortaya koyabilecek. ÖSYM'nin ve ülkeyi yönetenlerin böyle bir durumla karşılaşıldığında hangi tedbiri alacakları ya da B planları var mı? ÖSYM'nin herhangi bir B planının olduğunu düşünmüyorum."