Hak edenin hak ettiği yere gelmesi değil de kendi çocuklarımızın güvence altına alınmasını daha önemli görüyoruz. Her bir çocuğu kendi çocuğumuz gibi görüp onların eğitimini önemsemediğimiz sürece geleceğe güvenle bakamayız.
Belki siz çocuklarınızı kurslara gönderip özel ders aldırıp sınavlarda başarılı olmasını sağlayabilirsiniz. Onun doktor olmasını sağlayabilirsiniz ama, eğitimini önemsemediğiniz diğer çocuklardan birileri yaşadığımız acı olaylarda olduğu gibi hasta olarak gelip onun kafasını kaldırım taşıyla ezmeye kalkabilir, burnunu kırabilir hatta hayatına son verebilir.
Belki siz çocuğunuzu askeri okullara gönderip bir subay olmasını sağlayabilirsiniz. Lakin bu ülkenin kazanılamamış bazı çocukları terör örgütlerince kandırılıp sizin çocuğunuza kurşun sıkabilir onu şehit edebilir.
Siz çocuğunuzu binbir emekle okutup iyi bir meslek sahibi yapabilirsiniz ama önemsenmediği için madde bağımlısı olmuş bir serseri sırf istediği bir lirayı vermedi diye sizin çocuğunuzu kalbinden bıçaklayıp öldürebilir.
Siz çocuklarınıza son model arabalar alacak kadar güzel bir gelecek hazırlayabilirsiniz ama bir trafik magandası yol verme tartışması çıkarıp sizin çocuğunuzun geleceğini karartabilir.
Siz çocuklarınıza güzel mahallelerde güzel evler alabilirsiniz ama hırsız olmuş birisi o evi soyabilir, yankesici, kapkaççı olup sizin çocuğunuzu dolandırabilir.
Bu ülkedeki her bir çocuğu kendi çocuğumuz gibi önemsemeli ve iyiliğini istemeliyiz.
Sizin çocuğunuz değil de başka biri o istediğiniz okulu kazandı diye üzülmeyin belki o çocuk ileride bir işletme açacak, sizin çocuğunuza iş verecek, ekmek kapısı olacaktır.
Belki o çocuk bu ülkeye sizin çocuğunuzdan çok daha büyük katkılarda bulunacaktır.
Her çocuğu bu ülkenin bir değeri olarak görmeli ve kendi çocuğumuz kadar önemsemeliyiz. İşte o zaman çocuklarımız için gelecek kaygısı taşımamıza gerek kalmaz. Onları güvenle geleceğe yolcu edebiliriz.
Doğan CEYLAN
Maarif Müfettişi