Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, Bengütürk TV'de dün yayınlanan Güncel programına katılarak uzaktan eğitim, eğitim çalışanlarının aşılanması ve özür grubu tayinleri hakkında önemli mesajlar verdi.
Sınava girecek öğrencileri yüz yüze eğitim yapılıyor gibi tüm müfredattan sorumlu tutamazsınız.
YKS ve LGS'ye girecek öğrenciler için de bir düzenleme yapılması gerektiğini bildiren Geylan, "Türk Eğitim-Sen olarak YKS ve LGS'nin olabildiğince geç bir tarihe ertelenmesi ve sınav konularının olabildiğince seyreltilmesi önerisinde bulunduk" dedi. Geylan, "Hatırlanacağı gibi Bakanlık yaptığı açıklamada YKS ve LGS'de öğrencilerin tüm müfredattan sorumlu tutulacağını söylemişti. Bu açıklamanın ardından Bakanlığa Türk Eğitim-Sen olarak YKS ve LGS'nin olabildiğince geç bir tarihe ertelenmesi ve sınav konularının olabildiğince seyreltilmesi önerisinde bulunduk. Aşının hayatımıza girmesi ile birlikte ikinci dönem seyreltilmiş dahi olsa yüz yüze eğitime başlama imkanı olabilecektir. Dolayısıyla sınavlar mümkün mertebe geç tarihe ötelenirse öğrencilerimizin yüz yüze eğitime telafi imkanları olacaktır. Öte yandan sınava girecek öğrencileri yüz yüze eğitim yapılıyor gibi birebir tüm müfredattan sorumlu tutamazsınız. Çünkü uzaktan eğitimde yüz yüze eğitimde olduğu gibi verim alınması mümkün değildir. Hal böyle iken LGS ve YKS'ye girecek öğrencileri zor durumda kalmayacak şekilde bir düzenleme yapılması şarttır." dedi.
Eğitim çalışanları mutlaka öncelikli aşılanacak meslek grupları içerinde değerlendirilmelidir.
Öte yandan eğitim çalışanlarının mutlaka aşılanacak öncelikli meslek grupları içerisinde yer almasının önemine dikkat çeken Genel Başkan Geylan, "Öğretmenlere de aşılamada öncelik tanınmasını talep etmiştik. Çünkü aşı ve salgının seyrine göre inşallah 15 Şubat tarihinden sonra yüz yüze eğitime geçilmesi planlanıyor. Dolayısıyla öğrencilerle her an birlikte olan eğitim çalışanlarının mutlaka aşılanacak meslek grupları içerinde değerlendirilmesi gerekir. Bu, aynı zamanda toplumun geneline yönelik alınacak bir tedbir olacaktır." dedi.
Aileler daha fazla ayrı kalmasın.
Özür grubu mağdurları hakkında da çarpıcı açıklamalarda bulunan Genel Başkan Geylan, "Bilindiği gibi önümüzdeki yarı yıl tatilinde Milli Eğitim Bakanlığı öğretmenlerin mazeret tayin hakkını gerçekleştirecektir. Milli Eğitim Bakanlığı'na çağrıda bulunuyorum: Mazeret tayin talebi bir keyfiyet değil, zorunluluktur. Sözleşmeli -kadrolu ayrımı yapılmaksızın öğretmenlerimize mazeret tayin talepleri mutlaka karşılanmalıdır. Özellikle kadrolu çalışan il içi özür grubu mağduru meslektaşlarımız gözden kaçırılmamalıdır. Güya aynı ilde çalışan ancak eş durumu mağduru olan öğretmen ailelerimiz vardır. Bakınız bir örnek vermek istiyorum: Eşiniz Ankara'nın Nallıhan'da ilçesinde, siz merkezde görev yapıyorsunuz. Aranızda 160 kilometre mesafe var. Bu yolu her gün gidip gelemeyeceğiniz için eşiniz ve çocuklarınızla ayrı yaşamak durumunda kalıyorsunuz. Bakanlıktan talebimiz; gelin bu aileleri birleştirin! Aile bütünlüğünü korumak devletimizin asli görevlerindendir. Türk Eğitim-Sen olarak Milli Eğitim Bakanlığı'nın mazeret tayin talebinde bulunan bütün meslektaşlarımızın beklentilerini yerine getirmesini istiyoruz." şeklinde konuştu.
Güncelleme Tarihi: 26 Aralık 2020, 15:54
