'SON DÖNEMDE KAMUOYU VİCDANINI VE ÜYELERİMİZİ RAHATSIZ EDEN İDDİALARA CEVABIMIZDIR.'

İLKSAN'DAN YAPILAN AÇIKLAMA

'SON DÖNEMDE KAMUOYU VİCDANINI VE ÜYELERİMİZİ RAHATSIZ EDEN İDDİALARA CEVABIMIZDIR.'

Yüzde Otuz Beş Bin Sekiz Yüz Altmış

Bilindiği üzere 28-29 Nisan 2011 tarihlerinde 6. Dönem 3. Olağan Temsilciler Kurulu toplantımızı büyük bir katılım ve yoğun bir ilgi ile gerçekleştirdik. 70 yıla yakın tarihimizde adeta en parlak dönemini yaşayan kurumumuzun ve 252.000 kişilik güçlü ailemizin geleceği adına son derece büyük adımların atıldığı ve adeta fikirlerin, projelerin yarıştığı bu önemli buluşmada 21. yüzyıla yakışır bir vizyon ortaya konmuştur. Tabi, bu yüzyılın gerçekleri ile yok olmaya mahkum olan kısır çekişme ya da başka bir ifadeyle kısırlık az da olsa son bir gayretle, son nefeste yine karakterinin gereğini yapmıştır. İLKSAN olarak kişileri değil, fikirleri; olayları değil, olguları konuştuğumuzu ve güneşin balçıkla sıvanmayacağı gerçeğiyle “çamur at izi kalsın” mantığına cevap dahi vermeyeceğimizi defalarca belirtmiştik. Onurlu bir duruş ve projeci bir stratejiden kaynaklanan bu üslubumuz ne yazık ki bazı çıkar grupları tarafından hala idrak edilememiştir. İdeolojik bir yaklaşım ve kısır çekişmelerle varlığını devam ettirmeye çalışan ve hatta çağ dışı kalmış bir popülizm kültürü ile beslenen bu grupların mesnetsiz ve çirkin iftiralarındaki küçük hesapların idraki ve güçlü ailemizin değerli fertlerinin aydınlanması için gerçekleri kamuoyuyla paylaşmayı artık bir görev kabul ediyor ve hayal mahsulü iddialara karşı somut ve gerçekçi bilgileri dikkatinize sunuyoruz.

 


İLKSAN’ın 1 Kuruşu Bile Onurumuzdur!

Kurumumuzun 1.1 Milyar TL’sinin kayıp olduğu iddiası ne akılla ne de vicdanla açıklanabilir. Bu olsa olsa yanlış bir değerlendirmeden kaynaklanan bir kelime oyunudur. haberkamu 252.000 üyemizin tamamının hiçbir hak kaybına uğramadan, aynı anda emekli olmaları ve emekli yardımının peşin ödenmesi durumunda bu kadar bir meblağa ihtiyaç olur. Üstelik, böyle bir uygulama hem hukuken hem de fiilen mümkün değildir.

Böyle bir kararı ne yönetim kurulumuz ne de temsilciler kurulumuz alabilir. Böyle bir uygulama ancak kanunla mümkün olur ki bu durum İLKSAN’ın tasfiyesi anlamına gelir. Tasfiye ise, “..bir ticari kuruluşun batması, kapanması gibi nedenlerle hesaplarının kapanması sonucunda, alacaklılarına ortada kalan mal ve paradan paylarına düşen miktarın dağıtılması” demektir. Bu durumda üye sandığa ödediği meblağı uzun yıllar sonra alabilmesi bile zor görünmektedir. Özetle, bu iddia mantık dışı bir kelime oyunudur.

Üstelik İLKSAN bırakın zarar etmeyi bugün güçlü ekonomisi ile ülkesine model bir kurum olmayı başarmıştır! Hafızalarımızı tazelemek adına üyelerimize nerden nereye geldiğimizi kısaca açıklayacak olursak;

İLKSAN 1996 yılında kayyum heyetinden devralındığında nakit mevcudu 152.493,96 TL iken; buna karşılık borcu 205.719,76 TL idi. Yani, kurumumuz o tarihte 53.225,80 TL borç ile devralınmıştır.

Daha sonrasında Türk Eğitim-Sen delegelerinin desteği ile çalışmalarına başlayan yönetim kurulları İLKSAN’ın nakit mevcudunu;

*31.12.2000 tarihinde 17.849.652,38 TL’ye

*31.12.2005 tarihinde 126.504.686,10 TL’ye

*31.12.2010 tarihinde 345.136.360,96 TL’ye kadar çıkarmış ve Nisan 2011’de ise rekor artışla 375.083.318,51 TL’ye ulaştırmıştır.

Yine de kısaca hatırlamak gerekirse üye aidatları ile ikraz, banka faizi, portföy ve kira gelirleri İLKSAN’ın gelir kaynakları iken; aidat iadeleri ile emeklilik, evlenme, doğal afet ve ölüm yardımı ise ana gider kalemlerini oluşturmaktadır.

Her yıl hesap dönemi sonunda, bu değerler bilançoda açık bir şekilde gösterilir, Genel Kurul’da açıklanır ve yine orada onaylanarak Tebliğler Dergisi’nde yayınlanır.

Bu durumda böylesine bir meblağ nasıl kaybolabilir? Üstelik İLKSAN sadece nakit değerleri ile 2007 yılında 10.000 üyeyi emekli ederken, bugün 33.000 üyeyi bir seferde emekli edebilecek nakit gücüne kavuşmuştur. Bu yakışıksız iddia sahiplerini bir kez daha ideolojik ve çağ dışı kalmış politikalarından uzaklaşmaya ve büyük ailemiz için iftira yerine proje üretmeye davet ediyoruz. Değerli üyelerimizi ise bu bilgiler ışığında iftira sahiplerine karşı uyanık ve dikkatli olmaları konusunda uyarmak istiyoruz.


Yenikent Arsası’nda Zarar Edilmemiştir!

Bu konuyla ilgili yine hafızalarımızı canlandırmakta fayda görüyoruz. Arsanın değeri iddia edildiği gibi 11 Milyon TL olarak belirlenmemiştir. Bilindiği üzere kurumumuz çeşitli tarihlerde farklı firmalardan ve mahkemelerden arsanın değer tespitinin yapılması için resmi girişimlerde bulunmuştur. Bu girişimler sonucunda;

28.6.2004 tarihinde Ankara/Sincan Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2004/44 D.İş Sayılı Kararı ile yaptırdığı tespit sonucunda arsanın değerinin 9.050.023.250.000 TL olduğu,

20.3.1992 tarihinde 26.728.000.000 TL’ye alınan arsanın, 15.7.2004 tarihi itibariyle banka bileşik faizine göre değerlendirilmesi halinde arsa değerinin 7.927.939.911.723 TL olduğu,

15.7.2004 tarihinde Vakıf Gayrimenkul Ekspertiz AŞ’nin 30.10.2002 tarihinde 5.626.505.000.000 TL olarak belirlediği tespitin, 15.7.2004 tarihindeki TÜFE endeksine göre güncelleştirildiğinde değerinin 6.954.107.406.267 TL olduğu,

4.8.2004 tarihinde Vakıf Gayrimenkul Ekspertiz Değerleme AŞ’nin yaptığı değerlendirme sonucunda arsa değerinin 10.420.000.000.000 TL olduğu,

26.8.2004 tarihinde Gayrimenkul Ekspertiz ve Değerlendirme AŞ tarafından yapılan değerlendirme sonucu arsa değerinin 4.500.000.000.000 TL olduğu,

8.9.2004 tarihinde Yenikent Belediye Başkanlığı Kıymet Takdir Komisyonu tarafından yapılan tespit sonucu arsa değerinin 6.256.900.000.000 TL olduğu,

24.9.2004 tarihinde Ankara/Sincan 1. Asliye Hukuk Hakimliği 2004/180 İş Sayılı Kararı ile yapılan tespit sonucu değerinin 5.432.470.000.000 TL olduğu,

resmi olarak belirlenmiştir.

Dikkat edildiği üzere 2004 yılı içerisinde yaptırılan tespitler arasında anormal farklılıklar çıkması nedeniyle, zamanın Milli Eğitim Bakanı Sayın Hüseyin Çelik’in başkanlığında bir araya gelen İLKSAN Yönetim Kurulu ile TOKİ Başkanı Sayın Erdoğan Bayraktar arasında yapılan uzun ve tartışmalı toplantılarda Sayın Çelik’in, bu proje öğretmenlere dönük bir proje. TOKİ inşaat maliyetlerinde indirim yapsın, İLKSAN da gayrimenkul ekspertiz firmalarına yaptırdığı arsa değerlerinin ortalama rakamını esas alsın ve böylece öğretmenlerimiz ucuz konut edinsin, şeklindeki önerileri üzerine anlaşma sağlanarak projeye başlanmıştır.

 

Ancak; yine o zamanda da çeşitli ideolojik saplantıya sahip birtakım kişilerin İLKSAN’ın bu projeyi yürütemeyeceği ve öğretmenlerimizin mağdur olacağı şeklinde yapmış oldukları karalama kampanyaları sonucu, yazılı basın ve görsel medyada müteaddit defalar yapmış olduğumuz duyuru ve tanıtımlara rağmen, olumsuz kampanyaların etkisinde kalan öğretmenlerimize 2.788 konuttan sadece 963 adedi satılmıştır. Bu olumsuz kampanyalar nedeni ile Yenikent’ten ev alamayan öğretmenlerimizin tüm vebali de maalesef yine bu kişilerin üzerinde kalmıştır.

 

İstanbul/Pendik Arsası’nda İLKSAN Büyük Bir Yükten Kurtulmuştur!

Basmakalıp bilgilerle ortaya atılan bir diğer iddia ise maalesef yine ütopik bir durumu referans göstermektedir. Ütopik iddiada, kurum avukatı olmasına rağmen suistimalden dolayı İstanbul/Pendik’teki arsayla ilgili 2.5 Milyon TL.’lık avukatlık ücreti davasında bu anlayışın rolü yok mudur, şu ana kadar bu avukatlara ne kadar para ödenmiştir ve bu davanın açılış gerekçesini açıklayacak mısınız, diye sorular bulunmaktaydı.

Öncelikle hukukta tıpkı tıp biliminde de olduğu gibi branşlaşma yani uzmanlık olduğu aşikardır. Davanın açılması nedeni Pendik’te alınan arsa gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile alınmıştır. Arsanın bedeli ödenmesine rağmen arsa sahibi bu vaadine karşılık arsayı İLKSAN üzerine devretmekten imtina etmiş, dolayısıyla bu konuda uzman bir hukuk bürosuna ihtiyaç duyulmuş ve davanın İstanbul’da görülüyor olması davanın yakından takibini gerektirdiğinden Ankara’daki kurum avukatları ile bu boyutlu bir davanın takibinin çok zor olacağı gerekçesi ile dışarıdan avukatlık hizmeti alınmasına ihtiyaç duyulmuştur.

Dava sonuçlanıp arsa İLKSAN adına tapuya tescili yapıldıktan sonra Av. Mehmet Yılmazcan vekalet ücretinin eksik ödendiği iddiası ile 20 Milyon TL’lik dava açmıştır. Ancak İLKSAN avukatlarının gayretli çalışmaları sonucu dava Anayasa Mahkemesi’ne kadar taşınarak lehimize sonuçlanmış ve ismi geçen avukata hiçbir ödeme yapılmadığı gibi yargılama giderleri ve vekalet ücreti de mahkeme tarafından Av. Mehmet Yılmazcan’a yüklenmiştir. Hal böyleyken bırakın zararı üyelerimizin hakkını haklı gerekçelerle savunarak kurumumuz son derece büyük bir yükten kurtarılmıştır.



İLKSAN’da Gayrimenkuller Değerinde ve Zamanında Pazarlanır!

Ankara Yenikent’te bulunan Ticaret Merkezi’nin üç defa ihaleye çıkılmasına rağmen kiralanamadığı ve satılamadığı, geç teslim edilmesine rağmen sözleşme hükümlerinin özensiz hazırlanması sebebiyle zararın tazmin edilemediği şeklindeki bir diğer kasıtlı iddiaya ise yine gerçekleri paylaşarak cevap vermek istiyoruz.

Son üç yıldır dünya genelindeki küresel krizin ülke ekonomisini türbülansa uğratmasından doğan ekonomik istikrarsızlık nedeniyle Ticaret Merkezimiz gibi yüksek tandanslı gayrimenkullerin değerinde kiralanması zorlaşmıştır. Bu durumu yönetime bağlamak açıkçası ekonomiden bihaber olmak anlamına gelir. Ancak iyileşme eğilimindeki ekonomik süreç ve beraberinde yükselen gayrimenkul piyasası en yakın zamanda Ticaret Merkezi’nin değerinde kiralanacağını da gözler önüne sermektedir.

Öte yandan, Ticaret Merkezi’nin geç teslim edilmesi nedeniyle oluşan zararın tazmini için yönetim kurulumuzun 21.5.2010 tarih ve 28/2 Sayılı Kararı ile TOKİ aleyhine dava açılmasına karar verilmiş ve Hukuk Müşavirliğimizce 8.6.2010 tarihinde 814.500,00 TL’lik tazminat davası açılmış olup, dava halen devam etmektedir.


İLKSAN’da İşletmeler Operasyonel Verimlilikle Çalışır!

İLKSAN’a ait işletmelerin zarar ettiği iddiası gerçek dışı olup, 2010 yılı faaliyet raporu incelendiğinde işletmelerin zarar etmediği görülecektir.



Otellerimizdeki Yüksek Kaliteye Bedeli Karşılığında Sahip Olunur!

İLKSAN’a ait olup, işletmeciliğini DE-HA A.Ş.’nin yaptığı Ananas ve DE-HA Otel’de bugüne kadar ücretsiz olarak hiç kimse kalmamıştır.



İLKSAN’ın Güçlü Ekonomik Yapısından Rahatsız Olmayınız!

İLKSAN gelirlerinin %98.2’si faiz ve aidat gelirleri olduğuna göre, yönetimin başarısı nerededir, şeklindeki akıldışı soruda ise iddiayı ortaya atanların işletmeciliği ve kurumsal yönetimin yapısını ve işleyişini bilmediğini düşünüyoruz.

Hiçbir ticari faaliyeti bulunmayan İLKSAN’ın nakit mevcutlarını, bankalarda değerlendirerek faiz getirisi sağlayarak yapısını güçlendirmesi mi acaba bu art niyetli kimseleri telaşa düşürmüştür. haberkamu Üstelik kurum ekonomisinin çok iyi yönetilerek enflasyon oranları üzerinde kazanç sağlaması yönetimin başarısı değil de nedir?

Eğer zahmet edilip İLKSAN benzeri vakıf ve sandıkların nakitlerini ne şekilde değerlendiği araştırılırsa dünyada ve ülkemizde tüm vakıf ve sandıkların nakitlerini İLKSAN’da olduğu gibi bankalarda, portföylerde ve borsalarda değerlendirildiği görülecektir.

Ticari işletme yönetiminde birinci hedef kârlılık ise, finansman yönetiminde de asıl olan enflasyon üzerinde nakit değerlere getiri sağlamaktır. İLKSAN Yönetimi, nakit değerlerini profesyonel bir yönetim anlayışı sayesinde en iyi şekilde değerlendirip yüksek oranda getiri sağlamaya dün olduğu gibi yarın da devam edecektir.



İLKSAN’ın Varlığından ve Büyümesinden Rahatsız Olmayınız!

2005-2006 yılında hazırlatılan TANGRAM Raporu’nun her satırı iddia edildiği gibi skandallarla dolu değildir. Her rasyonel kurumda olduğu gibi raporun önemli gördüğümüz ve uygulanabilir bölümlerini aldık ve İLKSAN menfaatleri doğrultusunda uygulamaya koyduk. Raporda yer alan “İLKSAN bu yapıda devam ederse 2 yıl sonra batar, emekli yardımlarını ödeyemez duruma gelir…” şeklindeki gerçeği yansıtmayan bölümlerinin ise hayal mahsulü olduğu, aradan geçen 6 yılda zaten ispat edilmiştir.

 

2007 Yılı Bir Milattır!

Neredeyse yapılan her işin mahkemelik olduğu, her yıl davaların arttığı şeklindeki iddia, insafsızlıktan da öte, artık maksadını fazlasıyla aşan bir suçlamadır.

1943 yılında 4357 Sayılı Kanun’la kurulan ve 1958 yılında 7117 Sayılı Kanun’la kısmen değişikliğe uğrayan kuruluş yasası günün değişen şartlarına göre hiçbir değişikliğe uğramamış ve halen uygulamadadır. Buna bağlı olarak 1985 yılında uygulamaya konulan yönetmeliklerde günün değişen şartları dikkate alınarak güncellenmemiş ve üye aleyhine uygulamalar uzun süre devam etmiştir. Çok sayıda üyemiz bu uygulamalar nedeniyle mağduriyet yaşamıştır.

Günün şartlarına göre revize edilmediğinden, üye mağduriyetine sebep olan yönetmelik maddeleri, 2007 yılından itibaren ele alınarak üye lehine yeni düzenlemeler yapılarak kısa zamanda uygulamaya konulmuştur. haberkamu Yönetmelikler uygulamaya girdikten sonraki dönemi kapsadığından ve geriye dönük uygulanamadığından, geçmiş dönemde mağduriyete uğrayan üyelerimiz bu yeni yönetmelik hükümlerinin kendilerine de uygulanmasını içeren taleplerini hukuki nedenlerden dolayı kabul edemediğimiz için, haklarını hukuki yollardan arama yönüne gitmektedirler. Bu da en tabi haklarıdır. Ancak bu davalar da emin olunuz ki çok yakın bir tarihte sıfırlanacaktır.



Gelin Başarıda Sizin de Payınız Olsun!

TANGRAM Raporu’nda yer aldığı ileri sürülen çalışanlar arasındaki evlilik ve akrabalık bağları ile son dönemde alınan personel de dahil olmak üzere kurum yöneticilerinin yakınları olduğu iddiası da bardağı taşıran son damla olmuştur.

Kurumumuzda çalışan ve evlilik yoluyla akrabalık bağları bulunan personelin hizmet süreleri 15-20 yıl önceye dayanmaktadır. Bu personel İLKSAN’a bekar olarak girmiş zamanla birbirleriyle evlenmişlerdir. Her kurumda olduğu gibi İLKSAN’da da böylesine kutsal bir bağ kurulmuştur. Bunun kusur veya suç olduğunu ileri sürmek abesle iştigalden öteye gitmemektedir.

Öte yandan son olarak alınan 5 personel de dahil olmak üzere hiçbirisinin kurum yöneticileri ile akrabalık bağları bulunmamaktadır. Bu iddianın yanlış bilgilendirmelerden kaynaklanan bir iddia olduğunu tahmin ediyor ve üzerinde fazlaca durmak istemiyoruz.

Bilinmesi önemle gerekir ki İLKSAN’da yeni eleman istihdamı zorunluluktan kaynaklanmaktadır. Kurumumuzda her yıl 5 ila 10 arasında personel emekliye ayrılmaktadır. Emekli olan personelin yerine eleman alıp yetiştirmek ve artan iş kapasitesine dayalı ihtiyacı karşılamak için yeni elemanlar alınmış, ihtiyaç duyuldukça da yönetmelik hükümleri doğrultusunda eleman alımına devam edilecektir.

 

 

 

Kıymetli üyemiz,

İLKSAN olarak her adımımızda 21. yüzyılın gereksinimlerine paralel olarak şeffaf ve akılcı bir yönetim tarzı ve % 100 hesap verilebilirlik ilkesini benimsiyoruz. Tüm sorularınızı, görüş ve önerilerinizi e-posta yoluyla bize iletebilir ve dün olduğu gibi bugün de birlikteliğimizi pekiştirmek adına bizimle irtibata geçebilirsiniz. Şimdi tekrar polemikten uzak proje üretmeye ve çağ dışı kalmış gerici anlayışı kendi açtıkları çukurda bırakıp, işimize bakıyoruz. Başlıktaki kelimelerin anlamı ne diye sorarsanız, bu oran 15 yılda İLKSAN ne kadar büyümüş, onun cevabıdır. Unutmadan bir cevap da Hz. Mevlana’da var.


Saygılarımızla,

Güçlü İLKSAN Ailesi



Her gün bir yerden göçmek ne iyi

Her gün bir yere konmak ne güzel

Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş

Dünle beraber gitti cancağızım

Ne kadar söz varsa düne ait

Şimdi yeni şeyler söylemek lazım

Hz. Mevlana




 

Güncelleme Tarihi: 16 Mayıs 2011, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER