ÖĞRETMEN GELECEK TASARIMCISIDIR

2010-2011 eğitim öğretim yılı, öğrenci başarılarını değerlendirme toplantısı 27 Haziran 2011 Pazartesi günü Sincan Özel Ülkü Ulusoy İlköğretim okulu toplantı salonunda Millî Eğitim Müdürü Kâmil Aydoğan’ın da katılımlarıyla gerçekleştirildi.

ÖĞRETMEN GELECEK TASARIMCISIDIR

Kâmil Aydoğan toplantıda yaptığı konuşmasında; meslektaşları ile duygu, düşünce ve bazı bilgileri paylaşmak istediğini belirtti.  Öğretmenliğinin meslek olarak görülmesinin temel yanılgı olduğunu, aslında “Bir alanda uzmanlaşmış ve bu alanın sınavlarında kendisini kanıtlamış kişiler olarak” tanımlanması gerektiğini,  duygu ile yapılmaz ise başarısız olunacağını ifade etti. Aydoğan, öğretmenliğin; şairlik, filozofluk, anne-babalık hatta bunların da üzerinde olduğunu, öğretmenlerin doğuştan sezgilerinin olması gerektiğini, onların çocukların geleceğini, aynı zamanda toplumun da geleceğini tasarladıklarını söyledi.

SEVGİDE CİMRİ OLMAYIN!

 “En iyi hangi öğretmeninizi hatırlıyorsunuz?” sorusuna her çocuğun aynı cevabı vereceğini düşündüğünü söyleyen Aydoğan; “Hepimizin yaşamında hemen hemen elli öğretmen oluyor. En iyi hatırladığımız ise hep sınıf öğretmenimizdir, o herkesin hayatındaki baş aktördür.” diyerek sınıf öğretmeninin çocuk üzerindeki kalıcı etkisine, gelecek yaşantısındaki duruşuna verdiği katkıya dikkat çekti. “Öğretmen sınıfa girdiğinde ayağa kalkan çocuk sizden tedirgin olmuyor, sizi sevgi ile kucaklıyorsa başarmışsınız demektir. Eğer farklı ise sizde sorun var demektir. Sevgide cimri olmayın, sınırsız sevginizi öğrencilerinizle paylaşın.” dedi. Öğretmenim benim hayatımı değiştirdi, sizlerin de hayatını değiştirdiğiniz çocuklar var mı?” sorusunu yönelten Aydoğan “Sizler 30-40 kişiyi hayatın içinden çekip almayı başarmalısınız.” dedi. Okula başladığı dönemdeki anılarını ve sınıf öğretmeniyle yaşadığı deneyimleri öğretmenlerle paylaşan Aydoğan, “Gelecek için dünya ailesi içerisinde çocuklarımızı nasıl yetiştirmeliyiz endişesi ile bu tür toplantılar dünyanın her yerinde yapılıyor. Bizim diğer ülkelerden farkımız ise değerlerimizdir. Aslında sahip olduğumuz değerlerin ihracını yapabiliriz. Bütün bu güzelliklere sahip çocuklarımızın ‘dünyada bende varım’ demesi ise tamamen sizin elinizdedir. Bilgi değişkendir. İlkokulda öğrendiğimiz birçok şey artık değişti. Çocuklarımıza ne denli önemli olduklarını hissettirebilmeliyiz. Alfred Adler  ‘İnsan Tabiatını Tanıma’  kitabında “çocuğu aşağılamak cinayettir” diyor. Sizlerden özgüven ustası olmanızı, karşınızdakini incitmeden, değer yargılarını yıpratmadan, kendini ifade edebilen insanlar yetiştirmenizi istirham ediyorum.“ dedi.

DÜNYAYI ANLAMLI HÂLE GETİRENLER ÖĞRETMENLERDİR

 Dünyada tek etkili lider öğretmendir. Sizden etkilenen bir kişi var ise siz lidersiniz demektir. Oysa sizlerden yüzlerce kişi etkileniyor. Eğer onların üzerinde iz bırakabiliyorsanız başarılısınız. Çocuğun sizin manyetik alanınızda dolaşması gerekir. Bu çok kolaydır. Sadece onları sevmeniz yeterlidir. Tarihe geçmek böyle bir şeydir. Dünya çok küçük bir gezegen. Dünyayı anlamlı hâle getirenler ise öğretmenlerdir.  Yunus Emre ‘Gelin tanış olalım, sevelim sevilelim, işi kolay kılalım ‘ diyor. Ülkemiz artık 16 dünya ekonomisinden biri hâline gelmiştir. Bize düşen görev ise bu ülkeyi, bu iklimi daha ilerilere taşımaktır. Gönlümüze şırınga edilen şey ise öğretmenlerimizin sevgi konusudur.” diyen Aydoğan, Yunus Emre’nin “Yaradılanı severim, yaradandan ötürü” dizelerinden hareket ederek, gönül kapımızı herkesin sığabileceği hâle getirmemiz gerektiğini ifade etti ve toplantıya katılan öğretmenlere teşekkür etti.


 

Güncelleme Tarihi: 30 Haziran 2011, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER