UEYDER’E AÇIK MEKTUP
Yazımızın başlığında adı geçen bu dernek, ulusal düzeyde faaliyet gösterdiği halde uluslararası olarak nitelendirilen bir dernek. Yani “Uluslararası Eğitim Yöneticileri Derneği”. Dileğimiz, ismine uygun bir şekilde uluslararası düzeyde üye bulması ve faaliyetlerini uluslar üstü bir şekilde yürütmesidir. Bu çalışmalarını yürütürken de başka bir meslek grubunu rencide etmemeye özen göstermesini öneririz.
Sayın UEYDER Yöneticileri,
Son dönemlerde dernek olarak yaptığınız açıklamalarınız ne ulusal düzeyde ne de uluslararası düzeyde kabul görecek bir boyutta değildir. İnternet sayfanızda yazılan bir yazınız dikkat çekmektedir. Bu yazınızın başlığı: “İstişare Toplantılarında Sorunlarımız Gündeme Getirildi.” Şeklindedir. Bu yazınızda yaşadığınız sorunları dile getirmeye ve Bakanlığımız yetkililerine iletmeye çalışmışsınız. Bulunduğunuz konumda yaşadığınız sorunları tarafınızdan kurulan bir sivil toplum örgütü marifetiyle gündeme getirmeniz, internet yoluyla paylaşmanız elbette saygı ile karşılanması gereken bir durumdur. Dernek olarak bizler de bu çalışmalarınıza saygı duymak ve hatta gerekirse destek olmak isteriz. Fakat söz konusu yazınızda özelde derneğimizin üyelerini, genel de ise meslektaşlarımızı ilgilendiren hatta kırgınlık düzeyinde üzüntü yaratan ve bizleri rahatsız eden bazı tespitlere yer verilmiştir.
Söz konusu yazınızdan aynen alınan şu kısma dikkatinizi çekmek istiyoruz: “İlçe Milli Eğitim Müdürleri ve Şube Müdürlerinin 652 sayılı KHK ile, Taşra teşkilatı yöneticilerinin İl Eğitim Denetmenlerince denetlenecek olması, İl-İlçe Milli Eğitim Müdürlerini sıkıntıya soktuğu, yöneticiler arasında çeşitli eylem ve söylemlere sebebiyet verecek olup ayrıca yöneticilerin itibarını zedeleyecek, çalışma barışını ve yönetici motivasyonunu bozacağından bu konunun yeniden düzenlenmesi,…C)3600 Ek göstergenin TSK da Astsubaylara bile verilmiş olup, MEB da yalnızca İl Eğitim Denetmenlerine verilmesinin ağır sancıları ve tepkileri sürmektedir.”
Yazınızdan alınan yukarıdaki paragrafta vurgulanan hususlar üzerinde duralım:
1- “Taşra teşkilatı yöneticilerinin İl Eğitim Denetmenlerince denetlenecek olması İl-İlçe Milli Eğitim Müdürlerini sıkıntıya soktuğu” şeklindeki cümlenizin açıklaması sadece kimler denetimden imtina eder ya da denetim kimler için sıkıntı olur? Soru veya sorularını gündeme getirir. Bu sorulara verilecek cevap, mevzuatın belirlediği ilke, kural ve düzenlemelere göre görevini yürüten hiçbir makam veya memur denetimden dolayı sıkıntıya girmez. Bilakis denetimin kendisine sağladığı geri bildirim ile kurumun işleyişi, verimi hakkında bilgi sahibi olur ve bundan memnuniyet duyması gerekir.
2- “yöneticiler arasında çeşitli eylem ve söylemlere sebebiyet verecek olup” şeklindekicümleniz ile kastedilen “eylem” ve “söylem”lerin içeriğinin neler olabileceğini açıklamanız beklenmektedir. Bizim anladığımız ise tabirimizi maruz görün, denetim için gelenlere eylem ve söylemlerimiz ile karşılık vereceğiz derken çok tehlikeli(!) bir durum yaratacağınızı düşünmeye başladık.
3-“yöneticilerinitibarını zedeleyecek, çalışma barışını ve yönetici motivasyonunu bozacağından,” şeklindeki ifadenizle kastettiğiniz itibarınızı zedeleyecek durum; denetiminizi yapacak olan grubun yani il eğitim denetmenlerinin atama biçimi, yetişme şekli, aldığı eğitim ile kurumsal ve bireysel gelişiminize katkı sağlayacak yeterlikte olduğundan teminat veriyoruz, bundan hiç korkmayın. Sizler görevlerinizi tam ve zamanında yaptıktan sonra ne itibarınız zedelenir, ne de çalışma barışı ve motivasyonunuz bozulur. Şube müdürlüğü ve ilçe milli eğitim müdürlüğüne atanma ile il eğitim denetmenliğine atanma hakkındaki mevzuata yer verip bu madde ile ilgili yorumu fazla uzatmak istemiyoruz.
İl Eğitim Denetmenliğine atanma 652 Sayılı Kanun Hükmünde Karaname’nin 41’inci maddesinde düzenlenmiştir. Madde aşağıdadır:
“MADDE 41 –(1) İl millî eğitim müdürlükleri bünyesinde oluşturulan Eğitim Denetmenleri Başkanlığında İl Eğitim Denetmenleri ve İl Eğitim Denetmen Yardımcıları istihdam edilir. İl eğitim denetmen yardımcıları, en az dört yıllık yüksek öğrenimi ve öğretmenlikte sekiz yıl ve daha fazla hizmeti bulunan öğretmenler arasından yarışma sınavı ile mesleğe alınırlar. Bu görevde üç yıllık yetişme dönemini takiben yapılacak yeterlik sınavında başarılı olanlar il eğitim denetmeni kadrolarına atanır.”
İlçe milli eğitim müdürlüğü ve şube müdürlüğüne atamalarda kanun düzeyinde yasal bir düzenleme yoktur. Bu makamlara atanmada yasal dayanak Milli eğitim Bakanlığı Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Hakkında Yönetmeliktir. Bu yönetmeliğin 7’inci maddesinde şube müdürlüğüne yapılacak atamada:
a) Şube müdürü kadrosuna atanabilmek için;1) Fakülte veya en az dört yıllık yüksekokul mezunu olmak.2) Talim ve Terbiye Kurulu uzmanı, eğitim uzmanı, APK uzmanı, şef, tesis müdürü, öğretmen, mimar, mühendis, raportör ve sivil savunma uzmanı kadrolarından birinde veya bu kadrolarda toplam en az üç yıl görev yapmış olmak.
İlçe milli eğitim müdürlüklerine atamalar ise yine yukarıdaki yönetmelikte düzenlenmekte ve 2 yıl asaleten şube müdürlüğü ya da kurum tiplerine göre 3,4 veya 5 yıl okul müdürlüğü yapanlar arasından yapılmaktadır.
Görülebileceği gibi il eğitim denetmenliğine atamanın usul, esas ve şartları kanun düzeyinde belirlenmişken, ilçe milli eğitim müdürlüğü veya şube müdürlüğüne atama usul ve esasları yönetmelikle düzenlenmiştir. Burada bir noktaya dikkat etmek için şu soruyu sormak gerekir: “Kanun koyucunun, atama usul ve esaslarını kanun düzeyinde belirlediği bir meslek grubu ile atama usul ve esaslarını yönetmelikle belirlediği bir meslek grubundan hangisi sistem için daha önemli bir boyuttadır.?”
3600 ek gösterge kime ve hangi gruba verileceğini 657 Sayılı Kanun belirlemektedir. Bu kanunda yer alan kariyer meslek gruplarına verilmektedir. İl Eğitim Denetmenlerine bu göstergenin verilmesi, kariyer meslek grubu içinde yer alması, atama usul ve esaslarının yasa ile belirlenmesi, tamamen yasa koyucunun uygun görmesi ile gerçekleştirilmiştir. Bunun dışında hiçbir grubun, kesimin veya kişilerin inayeti ile gerçekleşmemiştir.
Sonuç olarak: UEYDER’in yönetimi tarafından bu hususlar göz önünde bulundurularak, mesleğimizi rencide eden, küçük gören söylem ve açıklamalardan vazgeçmelerini istiyor, bundan sonraki açıklamalarında devlet terbiyesi içinde, genel ahlak ve hukuk kurallarına dikkat etmelerini, kendilerine denk olan mesleklerle kıyaslama yaparak çalışmalarını yürütmelerini tavsiye ediyor; aksi takdirde mesleğimize yönelik küçük düşürücü eylem ve söylemlerle ilgili olarak hukuki yollara başvurulacağı hususunu UEYDER yönetimine ve kamuoyuna duyuruyoruz.
MÜFETTİŞLER DERNEĞİ YÖNETİM KURULU
Güncelleme Tarihi: 21 Ocak 2013, 00:00