Eğitimde alacakları her kararın hangi parametreleri ne şekilde etkilediğine dair simülasyonlar yaptıklarını aktaran Selçuk, aksi halde bugünkü çözümlerin yarının sorunları haline gelebileceğini belirtti.
Oyunun ortasında ya da içinde kuralı değiştirmeden ilerlemeye gayret ettiklerini, uluslararası bazı aktörlerin empoze ettiği belirsizlikleri gündemden uzak tutmak için çalıştıklarını anlatan Selçuk, eğitimde teori ve pratiğin bir arada olmasıyla ilgilendiklerini söyledi.
Eğitimin bir maraton koşu olduğunu biliyoruz
Bakan Selçuk, Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın liderliğinde 16 yılda eğitimi de kapsayan pek çok konuda atılımlar yapıldığına dikkati çekti. Eğitimde yapılanlar için teşekkür borçlu olduklarının altını çizen Selçuk, şimdi de bunların üzerine çalışmalar inşa ettiklerini anlattı.
Bakan Selçuk, gelecek yılların hatta daha sonrasının çözümleriyle ilgilenmeye çalıştıklarını kaydederek, Eğitimin bir maraton koşu olduğunu biliyoruz. Eğitimin 100 metre koşu olmadığının farkındayız.
Bugünkü çocuklarımız için elbette bir şeyler yapıyoruz, yapacağız ama doğmamış çocuklarımız için de sorumluluklarımızın olduğunun farkındayız. Türkiye´nin 20, 30, 40 yıl sonrası için neyi nasıl hazırlayacağımızı çocuklarımıza cevap olarak hazırlamış olmak durumundayız.
Eğitimsel olarak teknolojinin kazandırdığı imkanları kullanacaklarını aktaran Selçuk, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yapay zeka temelli, kendi kendine öğrenen ve giderek gelişen karar destek sistemleri ile politik analizlerini çok daha rahat yapabilen bir Millî Eğitim Bakanlığına doğru yöneliyoruz.
Çocuklarımızı bugünkü suni gündemlerin içinde tutmak istemiyoruz. Çocuklarımızın hayatına dokunmanın zorunluluğunun farkındayız. Onların kendi öz, içsel potansiyellerini ve en az parmak izi kadar özel müfredatlarını açığa çıkarmalarına yardımcı olmak temel hedeflerimiz arasında. Araçlarda da amaçlarda da zengin bir toplumu tahayyül ediyoruz.
Ekonomi ile eğitim arasında bir ilişkinin bulunduğunu söyleyen Selçuk, şunları kaydetti: "Bu anlamda, mesleki ve teknik eğitimi son derece önemsiyoruz ve büyük bir kaldıraç olarak görüyoruz.
Belki Ziya Selçuk, ´Bakanlıktan ayrıldıktan sonra arkasında ne bıraktığı´ sorularının cevabı olarak ilk başta mesleki ve teknik eğitimde ortaya konulan büyük değişim olarak gözlenecektir diye umut ediyoruz.
Türkiye´nin bu anlamda ekonomisini mesleki ve teknik eğitimle ilişkilendirirken üniversitelerle, sanayi ve teknokentlerle ilişkimizi geliştiriyoruz. Türkiye´nin hangi alanlarda insan kaynağına ihtiyaç olduğunu çok daha işlevsel analizlere tabi tutuyoruz.
Okulla ilgili çalışmayı mart ortasında ilan edeceğiz
Türkiye olarak her zaman hedeflerinin büyük olduğunu, bu hedeflerin yakalanması için de eğitimsel kaliteyi artırmanın öneminin farkında olduklarının altını çizen Selçuk, "Orta gelir tuzağı olarak ifade edilen kavramın, aslında orta gelir tuzağı değil, orta eğitim tuzağı olduğunu fark etmek zorundayız.
Eğitimimiz ortaysa ekonomimiz orta olacaktır. Eğitim kalitemizi artırarak ekonomik kazanımlarımızı da katbekat artırabiliriz.
Bakan Selçuk, okullar arasındaki imkân ve öğrenme farklılıklarını azaltmak için yürüttükleri çalışmalar olduğunu vurgulayarak, "Okulla ilgili son derece detaylı çalışmalarımız var, mart ortasında ilan edeceğiz.
Verinin bu anlamdaki hayatiliğinin farkındayız. İçinde bulunduğumuz çağda, veriyi yönetmek ile ilgili bakış açımız ve bu konuda hemen birkaç ay içinde ortaya koyacağımız büyük bir veri yönetim sistemi ile de ne demek istediğimizi somut olarak anlatma ihtimalimiz ortaya çıkacak." Bakan Selçuk, 2023 Eğitim Vizyonu İngilizce metninin 7 Mart´ta Paris´te tanıtımının yapılacağını sözlerine ekledi.
AB olumlu karşıladı
Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Büyükelçisi Christian Berger ise eğitimde bir reform paketi olarak Eğitim 2023 Vizyonu´nu AB olarak çok olumlu karşıladıklarını, Türkiye ile birlikte neler yapılabileceğini konuşma konusunda çok istekli olduklarını ifade etti.
Güncelleme Tarihi: 25 Şubat 2019, 18:00