Kamu Personeli Seçme Sınavı’nda (KPSS) yüksek puan alan adayların mülakatta verilen düşük puanla elenmeleri gözleri Milli Eğitim Bakanlığı’na çevrildi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Bakanlığa gitti ancak kapıdan içeriye alınmadı.
Milli Eğitim Bakanlığı’nda yaşananlar bunlarla sınırlı değil…
Gerçek Gündem’den Sami Menteş'in haberine göre, bakanlığa yakın kaynaklardan edindiği bilgilere göre; Ankara’da Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in bakanlık koltuğundaki ömrünün çok uzun olmayacağı konuşuluyor.
Bakan Özer’in ‘kontrol altında tutulamadığı’ için rahatsızlık yarattığını belirten kaynaklar, Bakanlık içinde farklı senaryoların dillendirildiğini aktardı.
“BEN YÖNETİYORUM” MESAJI
Bakan Mahmut Özer, dün Habertürk’ten Nagehan Alçı’ya yaptığı açıklamalarda, “Bu ülkede tek bir Milli Eğitim Bakanlığı var ve orayı da ben yönetiyorum” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de eğitim politikalarını hazırlayan bir diğer kurum ise, Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu…
Mahmut Özer’in ilk bakan olduğu günlerde yaptığı bazı İl Milli Eğitim Müdürü atamaları, Kurul’dan geri dönmüş, atamalar engellenmişti.
Özer, dünkü mesajıyla, ülkede eğitim politikalarını kendisinin belirleyeceğini net bir şekilde belirtti.
YENİ BAKAN YARDIMCISI ‘PARTİ KOMİSERİ’ Mİ
Bakanlıkta geçen hafta yaşanan gelişme çok konuşuldu.
Milli Eğitim Bakanlığı Bakan Yardımcılığı'na Din Öğretimi Genel Müdürü Nazif Yılmaz getirildi.
Yılmaz, AKP’ye yakınlığıyla bilinen Ensar Vakfı’yla ortak çalışmalar yürüten bir isim. AKP’ye yakın olan bir diğer kurum olan İlim Yayma Vakfı’yla da yakın ilişkisi olan Yılmaz, ÖNDER İmam Hatipliler Derneği’nin Denetleme Kurulu Başkanı olarak görev yapıyor. Yılmaz’ın ataması eğitim camiasında “Tarikatlar artık Bakan Yardımcısı düzeyinde temsil edilecek” yorumlarına neden oldu.
Bunların önemi, sadece Yılmaz’ın AKP’ye yakınlığını gösteren emareler olması değil…
Söz konusu dernek ve vakıflar ile bazı cemaatler, Milli Eğitim Bakanlığı’yla imzaladıkları protokol sayesinde, eğitim öğretim hayatına direkt müdahale edebiliyor, okullarda derslere girip, müfredata karışabiliyorlardı.
Edinilen bilgilere göre; Mahmut Özer, Bakanlık koltuğuna oturduğunda yakın çevresine, dernek ve cemaatlerin Bakanlıktaki faaliyetlerini azaltacağını, eğitim politikalarına sadece Bakanlığın karar vereceğini söylemişti.
Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Terkoğlu, Nazif Yılmaz’ın atanmasında Bilal Erdoğan’ın etkili olduğunu yazmıştı:
“TÜGVA, TÜRGEV, ENSAR, İlim Yayma Cemiyeti ve Cihannüma dernekleri bir süredir okullarda dini eğitimde yaşananlardan şikâyet ediyor, kulis yapıyorlardı. “Bizim için okullardaki dini eğitim önemli” diyen vakıf temsilcileri Bilal Erdoğan’la bir araya geldi. Uzun yıllardır Milli Eğitim’de din öğretiminde çalışan Nazif Yılmaz’ın, Bilgili’nin yerine getirilmesini istiyorlardı. Ardından Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer ile görüşerek onu da ikna ettiler. Son olarak vakıf temsilcileri, bizzat Cumhurbaşkanı ile görüşerek, “Dini eğitim ile ilgili problemler yaşıyoruz, Nazif Yılmaz’ı istiyoruz” dediler. Erdoğan’ın da olumlu bakması üzerine, atama gerçekleşti. Böylece her kesimin çocuğunu eğitmekle görevli Milli Eğitim, bir grubun amaçlarına teslim edildi.”
BAKANLIK KOLTUĞUNA MI GELECEK?
Bakanlık kulislerinde, Nazif Yılmaz’ın atanmasının Bakan Özer’i daha yakından takip etmek amaçlı olduğu konuşuluyor. Bilgi veren kaynaklar, “Zor görünüyor ama AKP 2023’te yeniden iktidar olmayı başarırsa Milli Eğitim Bakanı olarak Nazif Yılmaz’ı düşünüyorlar” dedi.
KOMİSYON TOPLANTISINA KATILMADI
TBMM’de, uzun yıllardır çıkması beklenen Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun komisyon görüşmeleri yapıldı.
Üzerinde bu kadar durulan ve AKP’nin önem verdiği kanunun görüşmelerine Milli Eğitim Bakanı Özer’in gelmesi ve kanun teklifini onun anlatması bekleniyordu. Ancak, komisyona katılan milletvekilleri karşılarında Özer’i göremeyince şaşkınlık yaşadı.
Öğretmenlerle ilgili çok önem verilen bir kanunun görüşmelerinde Milli Eğitim Bakanlığı, Bakan Yardımcısı düzeyinde temsil edildi.
Ankara’da yaşananlar, “çok alametler belirdi” dedirtiyor.
Eğitimde istenilen seviyeden çok uzaklaşan AKP, çareyi sürekli bakan değiştirmekte, bakanları kontrol altında tutup, eğitimde de kendisine yakın derneklere ve cemaatlere alan açmakta arıyor.
Kaynak: Cumhuritet Gazetesi.