KILIK-KIYAFET YÖNETMELİĞİ ACELEYLE ALINMIŞ BİR KARAR

 
Milli Eğitim bakanlığı tarafında yayınlanan kılık-kıyafet yönetmeliğini eleştiren Şuurlu Öğretmenler Derneği ‘miz (ÖĞDER)’ Genel Başkan Yardımcısı Muhammet Polat, “Kasım 2012 de Resmi Gazetede yayınlanan, Milli Eğitim Bakanlığı’nın hazırladığıkıyafet yönetmenliği camiamızın ve toplumun büyük kesiminin beklentilerine ve taleplerine cevap vermemiştir. Bu yönetmenliği, Bakanlar kurulu tarafından tam olarak incelenmeden aceleyle alınmış bir karardır” diyerek değerlendirdi.

Bu yönetmeliğinİmam Hatip Liselerindeki kız öğrencilerin tüm derslere serbest kıyafetle girmesini sağladığını belirten Polat, bunun sevindirici olduğunu, ancak diğer liselerde okumakta olan kız öğrencilere ise kısıtlama getirilmesini anlamakta güçlük çektiklerini söyledi. Başörtüsü serbestîsinin İHL ile diğer okullarda Kur’an dersleri için geçerli olmasının diğer derslere giren ve diğer liselerde okumakta olan öğrencilere yasak olmasının eşitlik ilkesine de aykırı olduğunu vurgulayan Polat, “Kasım 2012 de Resmi Gazetede yayınlanan, Milli Eğitim Bakanlığı’nın hazırladığı kıyafet yönetmenliği camiamızın ve toplumun büyük kesiminin beklentilerine ve taleplerine cevap vermemiştir. Bu yönetmenliği, Bakanlar kurulu tarafından tam olarak incelenmeden aceleyle alınmış bir karardır. İHL deki öğrenciler tüm derslere serbest kıyafetle girebilirken diğer liselerde okuyan kız öğrencilerin uygulama dışında tutulması onlar için yasağın devam etmesi, eşitlik ilkesine aykırıdır. Üniversite de veya İHO da okuyan kız örgenciler inançlarından dolayı okulda örtünebilirken diğer okullarda yasağın devam etmesi anlaşılır gibi değildir. 12 Eylül darbeci mantığının tek tip adam yetiştirme uygulamasının bir sonucu olan tek tip kıyafetin kaldırılmasını Öğder olarak memnuniyetle karşılıyor ve destekliyoruz. Ancak özgürlükleri kısıtlayan başörtüsü dayatmasının da tüm okullardan kaldırılmasını hatta öğretmenleri de kapsayacak hale getirilmesini istiyoruz. Karma eğitim zorunluluğunun da son bulmasını,eğitim de artik şekilcilikten vazgeçip öze, materyalizmi terk edip, maneviyatçılığa, Milli Görüşe yönelmemiz gerektiğine inanıyoruz” şeklinde konuştu.

Eğitim alanındaki diğer sorunlara da değinen Polat, öğretmenlerin özlük haklarında hiçbir düzelme görülmediğini söyledi. Öğretmenlerimizin özlük durumuyla ilgili beklenen düzenlemeler yapılmadığını kaydeden Polat, “18. Milli eğitim şurasında alınan öğretmen ve yöneticilerin ekonomik durumlarının iyileştirilmesi ile ilgili kararlar maalesef hayata geçirilmemiştir. Mutsuz, huzursuz hor görülen, etkisizleşen, değersizleştirilen, itibarsızlaştırılan, yoksulluğa terk edilen öğretmenlerle toplum geleceğe hazırlanamaz. Ülkemizdeki eğitimin muhtevasıAB kıstaslarına göre şekillenmiş, programlar, müfredatlar ve ders kitapları AB’nin taleplerine göre yazılmaktadır. Okul kitapları yunan mitolojisinin hurafeleriyle tahrif edilmiş Tevrat ve İncilin kehanetleriyle doludur. Evrim temel gerçeklilik olarak kabul edilmektedir. Muhteva olarak köklü değişiklikler yapılmadan yeni nesillerin yetiştirilmesinde olumlu sonuç alınamaz. Batinin zulüm, sömürü ve ifsat üzerine bina edilmiş değerleri ile yetişen Allah korkusundan, sevgi ve şefkatten yosun insandan ana babaya merhamet, saygi, devletine, milletine bağlılık beklenemez. Böyle bir talim terbiyeden hayır gelmez. Öğretmenlerimiz bati fikriyatını örgencilerine okutma zulmü ve dayatmasıile karşı karşıyadır. Cuma günü ibadet saatinde derse girme zorunluluğunda bırakılan öğretmenlerin ve örgencilerin ibadet hürriyetleri engellenmektedir. Okullarda ibadet yeri açmak hala yasaktır. Millet olarak sağlıklı nesiller yetiştirecek sağlam temeller üzerine yeni medeniyetler kurmak için özümüze dönüp İslam’a sarılmalıyız.İslamsız eğitim ve öğretim saadet getirmez” diye konuştu.
Güncelleme Tarihi: 02 Aralık 2012, 00:00