Her sene, okulların açılmasıyla birlikte başlayan “tavşana kaç tazıya tut” oyunu bu sene de oynanıyor. Bakanlık, velileri, okullarda bağış parası vermemeleri konusunda uyarsa da, yıllardır bu uygulamanın önüne geçilememesi ve ödenek sıkıntısı çeken okullara “başınızın çaresine bakın” denmesi, sıkıntının asıl kaynağında eğitim politikalarının yattığını düşündürüyor.
Bu sene de, geçmiş yıllardaki gibi birçok okulda kayıt parası toplandı. Bakanlığın “yasaklamasına” rağmen bağış alan okullar, veremeyenleri ya kayıt yapmadılar, ya da okullardaki kötü sınıflara yerleştirerek cezalandırma yoluna gittiler.
Anaokulu için 180 lira istediler
Kırşehir’de çocuğunu anaokuluna kayıt yaptıran bir veliden 180 lira kayıt parası istendiği ortaya çıktı. İsmini vermek istemeyen veli, çocuğunu Fatoş Çetin Anaokulu’na kayıt ettirmek istedi. Okul yönetimi veliden 180 lira kayıt parası istedi. 180 lirayı banka hesabına yatırdıktan sonra kayıt yaptırabilen veli birçok tanıdığının daha kayıt parası ödediğini iddia etti.
Devletten bir kuruş para gelmiyor
İstanbul Sultanbeyli İmam Hatip Lisesi okul yönetiminin SBS ile okullarını kazanan öğrencilerden kayıt parası adı altında 300 TL talep ettiği iddia edildi. İddiaya göre, kayıt yaptırmaya gelenlere bir bankanın hesap numarası veriliyor ve bu hesaba talep edilen paranın yatırılması isteniyor. Bu parayı yatırmak istemeyenlere ise kapı gösteriliyor. Veliler ise çareyi pazarlıkla istenen miktarı düşürerek çocuklarını kayıt yaptırmakta buluyor. İstenen paranın yasal olmadığını belirten bir veliye ise; "Bakmayın siz o yetkililerin yaptığı açıklamalara. Okullara devletten bir kuruş para gelmiyor. Bu kayıt paraları olmasa okulları kapatırız" cevabı veriliyor.
Para vermezse kayıt yapılmıyor
Çocuğunu anaokuluna kaydettirmek için İstanbul Çekmeköy'deki Çamlık İlköğretim Okulu'na giden bir velinin açıklamasına göre, kayıt parası olarak 350 TL talep ediliyor. Bu parayı veremeyeceğini belirten velinin çocuğunun kaydı okula yapılmıyor. Bakanlık genelgesine rağmen istenen parayı veremeyen veli şöyle konuştu:
"3 tane çocuğum var, hangi birisine para yetiştireyim. Zaten maddi durumum iyi olsa çocuğumu özel okula veririm. Hem 350 TL kayıt parası vereceğim sonra da aylık 80 TL taksitler başlayacak. Ve taksitleri de çift istiyorlar yani 160 TL olarak. Bu da yetmiyormuş gibi 100 TL'ye varan kırtasiye malzemesi talep ediliyor. Eğitim-Öğretim seferberliğinin başladığı böyle bir dönemde ailelerin morali neden bozuluyor"
Yasak ama Web sayfasından isteniyor!
İzmir'de bazı liselerde kayıt parası internet üzerinden isteniyor. İzmir Kız Anadolu Lisesi ile İzmir Fatma Saygın Anadolu Lisesi web sayfalarında, kayıt için gerekli belgeler bölümünde 200 ve 300 TL'lik kayıt parası isteniyor. İzmir Kız Anadolu Lisesi'nin web sayfasında, "kayıt için gerekli belgeler" bölümünde şu ifadeler yer alıyor:
"Okul Aile Birliği Kararı ile 2009- 2010 öğretim Yılı, Veli Aidatı yıllık, 200 TL'dir. Veli Yıllık Aidatı Kayıt öncesinden İş Bankası Karataş Şubesi'nin 181531 nolu okul aile birliği hesabına yatırılabilir.
Kayıttan vazgeçilmesi veya nakil halinde Okul Aile Birliği kararınca veli yıllık aidatı iade edilmez. Veli aidatı dışında yapılacak diğer bağışlarınızın her biri için mutlaka ayrı dekont veya makbuz alınız. Kayıt bağış yapmak zorunlu değildir."
Okullar yasağı ciddiye almıyor
Konuyla ilgili açıklama yapan Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, kayıt parası almanın yasak olduğunu söylemiş ve şu ifadeleri kullanmıştı:
"Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde özel bir ekip kurduk. Kayıt parası alındığı iddiasına konu olan okulları tek tek tarıyoruz. Yapılan ihbarı anında değerlendirip, o okulda denetim yapıyoruz. Eğer zorla kayıt parası alan bir okul tespit edersek, okul müdürleri hakkında inceleme başlatacağız. Gerekirse, soruşturma açacağız. Milli Eğitim Bakanlığı'nın bir çağrı merkezi var. Bunu daha aktif hale getireceğiz. Vatandaşlar, 444 83 83 numaralı telefona bu konudaki şikayetlerini bildirebilirler."
Bakan Dinçer’in yaptığı açıklamaların, okullar tarafından pek ciddiye alınmadığı görülüyor. Öyle ki soruşturma tehdidine rağmen, okulların neredeyse tamamında, bazılarında internetten isteyecek kadar, rahat bir şekilde bu paranın istendiği görülüyor. Durum böyle olunca, bakanlığın bu uyarıları kamuoyu önünde yaptıktan sonra, gerçekten işin peşine düşüp düşmediği merak ediliyor.
Güncelleme Tarihi: 07 Ağustos 2011, 00:00
Bakanımız haklı, velilerimiz de haklı, idareciler de haklı... Suçlu olan öğrencilerimiz sanki. İlköğretimlere ayrılan ödenek Milli Eğitim Müdürlükleri yerine öğrenci sayılarına göre okullara verilse belki bu bağışlar, velilerce kendi öğrencilerinin başarısını artırmak için, daha iyi bir eğitim-öğretim ortamı oluşturmak adına gönüllü olarak verilir. Okullar teftiş edilirken idareci şu eksik, bu eksik, boya yok, kapı kırık, pencereler kapanmıyor bunlar için para yok dediğinde; okulun yerine göre, pancar topla, buğday topla, velilerden şöyle iste, böyle iste denilirse, bir okulun olmazsa olmazı olan öğretmeni bile eksikse ve giderilemiyorsa... kayıt alanı diye bir zorunlulukla sorun çözülmeye çalışılırken iyi öğretmen kötü öğretmen veli tarafından kayıt parasıyla belirleniyorsa çözüm için velilere, öğretmenlere, idarecilere dönüp siz ne dersiniz, ne yapalımda bu sorun tekrar tekrar önümüze gelmesin denilmezse, 8 yıllık hatta şimdi 9 yıllık eğitim ''zorunlu ve devlet okullarında parasızdır'' deniliyorsa... tavşan kaçar, tazı tutar. Tavşan yine kaçar, tazı yine tutar. Bu böyle devam edeeeer durur. ÇÖZÜM: Ya okullara ödenek verilmeli, ya da kanun değişikliği ile zorunlu ve parasız eğitim olayında başarı, maddi imkansızlık vb. gibi özel okul yaklaşımlı bir değişiklik yapılmalı.