YÖK Başkanı Danışmanı Prof. Dr. Mustafa Safran, "Üniversitelerde ve toplumdaki kadın sorunlarıyla ilgili olarak şimdiye kadar üniversitelerin yaptığı veya yapmaya çalışıp başaramadığı, yükseköğretim kurumunun bu konulardaki duyarlılıklarının neler olması gerektiğini tartışacak bir kadın çalıştayı düzenliyoruz" dedi.
TBMM Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Komisyonu'nda sunum yapan Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu Başkanı Emir Karip, daha önce 8. sınıfta okutulan insan hakları, yurttaşlık ve demokrasi dersinin 4. sınıfta okutulacağını belirtti.
Karip, bunun nedenine ilişkin, "Aslında insan haklarıyla, şiddetle, demokrasiyle, yurttaşlıkla ilgili tutum ve davranışlar daha çok değerlerler ilişkili. Eğer temel değerleri kazandırmak istiyorsak bunu 8. sınıf beklenmeden 4. sınıfın çok uygun kanaatindeyiz. 4. sınıfta demokrasi ve insan haklarıyla ilgili bir ders okutmayı planladık ve önümüzdeki öğretim yılında bu ders hayata geçirilmiş olacak" diye konuştu.
Okullaşma oranlarına değinen Karip, yurttaşlık, demokrasi ve insan hakları dersini klasik bir ders işlenişi ya da klasik bir ders kitabı mantığıyla tasarlamadıklarını anlatarak, şunları söyledi:
"Burada şöyle bir yol izleyeceğiz. Şu anda bunun çalışması tamamlanmak üzere, kitap kısmı tamamlanmak üzere. Bizim kültürümüzde, coğrafyamızda, medeniyetimizde insan haklarıyla, temel hak ve hürriyetlerle, başkalarının haklarıyla, problemleri nasıl çözeceğimizle ilgili çok eski bir medeniyetin bugüne kadar süzülüp gelmiş masalları, hikayeleri var. Bu yaştaki çocuklar için tam da bunlar aslında işlenebilecek, kullanabilecek materyaller. Örneğin bu derste bir öğretim yılı boyunca bu tür masallar dersin amacına uygun olarak derlenip, öğrenciler bu masallar üzerinden tartışmalarla işin içine katılarak, diğerleriyle paylaşarak... Böyle bir öğrenme yaklaşımıyla bu dersi ele almaya çalışıyoruz."
Karip, bunun başka yerden model alınarak adapte edilen bir yaklaşım olmadığının altını çizerek, "Bu bizim insanımızın, birlikte çalıştığımız öğretmenlerimizin, akademisyenlerimizin ortak aklının ürettiği ve geldiği bir nokta. Bu masalların içinde aslında kültürel kodlar var. Toplumun bir problemini nasıl çözdüğünün örnekleri var. Yine toplumun cinsiyet açısından ya da diğer yönleriyle insana nasıl baktığı var. Burada iyi örneklerimiz var. Bu iyi örnekler üzerinden işlemeye çalışacağız" diye konuştu.
- "Bir kadın çalıştayı düzenliyoruz"
YÖK Başkanı Danışmanı Safran da, yükseköğretim sistemindeki kız öğrenci sayıları hakkında bilgi verdi.
Özgecan Arslan olayına değinen Safran, bir ay içerisinde yükseköğretim kurumunun kendi bünyesinde bir kadın çalıştayı düzenleyeceğini ifade etti.
Safran, çalıştaya ilişkin şunları söyledi:
"Özellikle üniversitelerde ve toplumdaki kadın sorunlarıyla ilgili olarak şimdiye kadar üniversitelerin yaptığı veya yapmaya çalışıp başaramadığı, yükseköğretim kurumunun bu konulardaki duyarlılıklarının neler olması gerektiğini tartışacak bir kadın çalıştayı düzenliyoruz. Bu çalıştaya 62 üniversitenin kadın sorunlarını araştırma merkezi başkanları, bu merkezleri olmayan üniversitelerde kadın sorunları araştırma merkezlerini açabilecek yetenekteki bayan öğretim üyeleri, sivil toplum örgütleri ve eğitim sendikaları ile, UNICEF ve UNESCO temsilcilerini davet ettiğimiz büyük bir çalıştay yapacağız."
Çalıştayın hedefine ilişkin Safran, "Üniversiteler olarak şimdiye kadar yapmış olduğumuz bu faaliyetlerde neleri eksik bıraktık? Üniversiteler gerçekten bu merkezleri işlevsel hale getiremedi mi? Bunlar dışında birtakım tedbirler mi almamız gerekir? Yüksek Öğretim Kurulu acaba bu konuyla ilgili bir kurumsal yapı mı oluşturmalı? Bütün bunların tartışılacağı çalıştay olacak" dedi.
AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Sevde Bayazıt Kaçar, artık şiddet gösterene yönelik bir çalışma yapılması gerektiğini belirterek, Safran'ın konuşmasına ilişkin şunları kaydetti:
"Sunumunuzda şiddet gördüğümü düşünüyorum. Konuşmanızda 'bayanları kurumların başına geçiriyoruz, bayanlar bu konuyu çözsün, bayan öğretim üyelerimiz...'Şiddeti gösteren erkekler. Siz erkekleri davet edin de onlar sorun çözmeye çalışsınlar. Çünkü şiddeti uygulayan onlar. Genç kızlarımız için de aynı şeyi söylediniz, 'akranlarıyla konuşuyorlar, gidip tedavi görmüyorlar.' Doğru dayak yedikleri için tedavi görebilirler ama asıl dayağı atanı da davet edin siz o psikologlara. 'Çok iyi olur' diye düşünüyorum. Şiddet gösterene yönelik bir çalışma yapılsın artık. Bugüne kadar hep şiddet görenin üzerinde çalışıldı. Lütfen artık bunu bırakalım da şiddet gösteren üzerinde çalışalım."
Güncelleme Tarihi: 25 Mart 2015, 00:00