Muharrem İnce, ÖSYM'nin, uzun yıllar ülkenin en güvenilir kurumu olma özelliğini taşıdığını ifade etti.
AK Parti'nin, birçok yapısal sorunlara sahip kurumları, sorunları çözme adına birer birer devlet kurumu olmaktan çıkarıp, parti kurumuna dönüştürdüğünü ileri süren İnce, bunun için önce bu kurumlarla ilgili yasal düzenlemeler yapıldığını, ardından yeni yöneticiler atandığını, bu yöneticilere özel imtiyazlar sağlayan düzenlemelerin hayata geçirildiğini belirtti.
TÜBİTAK ile başlayan, Futbol Federasyonu, TÜİK, üst kurullar ve yüksek yargıyla devam eden bu sürecin son halkasının, bu hafta itibarıyla ÖSYM olduğunu ifade eden İnce, AK Parti tarafından, ÖSYM üzerinde yaklaşık 4 yıldır, kurumun itibarsızlaştırılmasına ve duyulan güvenin yok edilmesine yönelik özel program uygulandığını iddia etti.
İnce, önce Polis Melek Yüksek Okulu sınavında dikkati çeken bu programın, en son 2010 KPSS ''skandalında'' tüm yönleriyle görünür hale geldiğini, programın son ayağının dün kabul edilen kanun olduğunu söyledi.
''BİZE SADECE KISA ADI KALDI''
CHP'nin, ÖSYM'nin bir kuruluş kanununa sahip olmasını istediğini vurgulayarak, şöyle konuştu:
''Ancak AKP'nin bize dayattığı kanun, bırakınız ÖSYM'nin sorunlarını çözmeyi, yitirmiş olduğu güveni yeniden kazandırmayı, tümüyle iktidar partisinin kontrolünde, onun vücut diline uygun yepyeni bir kurumun kurulmasını öngörmektedir. Eski ÖSYM'nin, bize sadece kısa adı kalmıştır. Kanun, kurumun tüm çalışanlarını tasfiye ederek, tümüyle yeni kadrolar ihdas etmektedir. Bu özelliğiyle kanun, özel bir kadrolaşma kanunudur. Kanun, AKP'nin ele geçirme planını yürürlüğe soktuğu tüm kurumlarda gördüğümüz biçimde, her şeye muktedir bir 'kral başkan' öngörmektedir.
ÖSYM'nin aile çiftliği olduğu söylenmekte, bu kişilerin yaşlı ve kendilerini yenilemekten aciz olduğu dile getirilmekte. Bunları söyleyenlerin önce kendilerine ve diğer kurumlara bakmaları, ÖSYM ile karşılaştırma yapmaları gerekir. Özel adı Akrabalaşma Partisi olan bir partinin sözcüleri, bu iddiaları dile getirirken nasıl oluyor da kendi iktidarlarına kadar Türkiye'nin en güvenilir kurumunu, bu kişilerin yaratmayı başardığını açıklamaları gerekir. Kurum çalışanları üzerinde bu denli ayrıntılı bilgi envanteri çıkaranların, KPSS skandalının soru ve cevapları, kimin kimlere verdiğini bulamamış olması anlamlıdır.''
İnce, kanunun sınav güvenliği sorununu ortadan kaldıramadığını, getirilen önlem ve cezaların, yetersiz, çelişkili olduğunu ileri sürdü.
Bu düzenlemenin hayattaki karşılığının; yeni ÖSYM'de soru ve cevapların dışarı çıkarılması, yandaşlara dağıtılması ve bunun soruşturulamayacağı olduğunu iddia eden İnce, kanun ile ''Türkiye'nin namusudur'' diye tanımladıkları bir kurumun yok edildiğini söyledi.
İnce, bundan sonra yeni ÖSYM'nin yaptığı sınavların daha çok tartışılacağını, gündemi işgal edeceğini ifade ederek, ''ÖSYM, bu kanunla AKP kadrolarını yerleştirme merkezine dönüştürülmüştür'' dedi.
Güncelleme Tarihi: 22 Şubat 2011, 00:00