Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, seçimden önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın öğretmen alımında ‘kaldıracağız’ dediği mülakatların devam edeceğini açıkladı. Bakan Tekin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘mülakatların kaldıracağı’ yönündeki söylemine ilişkin, “Cumhurbaşkanımız mülakatların uygulanış biçimiyle ilgili rahatsızlığını dile getirdi. Biz de mülakatları, mülakat gibi yapmaya karar verdik” açıklamasında bulundu. Yeni alınan kararla mülakat, 45 dakika sürecek ve kamera kaydına alınacak. Bakanın açıklamasına atama bekleyen öğretmenler ve eğitim sendikaları tepki gösterdi.
‘ÖĞRETMENLER DENEME TAHTASI DEĞİL’
Kamuya öğretmen alımlarında henüz atama takvimi ve öğretmen alım sayısı belli değil. Belirlenecek sayının üç katı öğretmen, mülakata çağırılacak. İsmini vermek istemeyen bir Felsefe öğretmeni, “40 bin öğretmen ataması olsa 120 bin öğretmeni mülakata çağıracak. Bu mülakat sürecinin uygulanabilirliği düşük bir ihtimal. Mülakat, torpil, adam kayırmaca. 45 dakika sürecekmiş, kamera olacakmış. Kusura bakmasınlar ama külahıma anlatsınlar. İnanmıyorum” diye konuştu.
"Kaldırılacak" denmesinden sonra mülakatlara devam edileceğinin söylenmesine anlam veremediğini belirten öğretmen, “Üniversiteyi bitiyoruz, formasyon alıyoruz, sınavı geçiyoruz, yetmiyor bir de 45 dakikalık mülakata alınıyoruz. Buyursun, kendileri girsinler. Bütün öğretmen adayları, o uzman öğretmenlerden on kat daha bilgilidir. Öğretmenlik mesleğiyle bu kadar oynanmaz. Biz, deneme tahtası değiliz. Bakanların geleni gideni aratıyor. Sınavdan 90 puan almış arkadaş var. Daha ne yapsın? Filozof mu olacak?” diye konuştu.
‘ASIL TEPKİ SÖZLERİN TUTULMAMASINA’
Coğrafya öğretmeni Adnan Durak, asıl tepkinin ‘kaldırılacak’ denmesine rağmen mülakatın yapılacak olması olduğunu söyledi. Öğretmenlerin mülakatla değil güvenlik soruşturmasıyla elendiğini ifade eden Durak, “Ücretli öğretmenlik diye bir şey var. Bankacılık mezunu matematik öğretmenliği yapabiliyor. Burada mülakat aranmazken atama için öğretmenin Genel Kültür, Genel Yetenek, Eğitim Bilimleri, Öğretmenlik Alan Bilgisi yeterliliğinin sınavla ölçülmesinden sonra tekrar mülakata alınması saçma bir durum. Zaten öğretmen bu sınavı geçerek kendisini kanıtlamış oluyor. Bizim sunum yapma, kendimizi ifade etme gibi bir sorunumuz yok. Mülakat görüntü sadece başka bir şey değil” dedi.
‘İKTİDAR SÖZÜNÜ TUTMALI, MÜLAKATLARI KALDIRMALI’
Gazete Duvar’dan Pelin Akdemir’e konuşan Eğitim-Sen Genel Başkanı Prof. Dr. Nejla Kurul, 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimiyle ilan edilen OHAL uygulamasıyla mülakatların geldiğini hatırlattı. OHAL uygulamalarının süreklileştirildiğini söyleyen Kurul, “Bu baskı ortamında ‘bizden olanlar’ anlayışı ile kamu kurumlarında kadrolaşılmaya çalışılıyor. Mülakatlar uzun zamandır kadrolaşmak için kullanışlı bir araç olarak işlev gördü. Daha sonra güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması ile yeniden elemeye tabi tutuyor haksız biçimde. Sorun mülakatın süresi, kamera kaydı ve seçici kurulun sayısı değil. Kutuplaştırılırmış Türkiye’de ‘her yer, her şey iktidar için’ anlayışı” ifadelerini kullandı.
Bakan Tekin’in mülakatlar için öngördüğü sürecin yaşama geçirilmesinin mümkün olmadığını belirten Kurul, “On binlerce öğretmeni 45’er dakika kamera kayıtlı bir biçimde mülakata sokmak hayata geçirilebilir bir durum değil. Bunun kamusal denetimini yapacak bir kurum da yok. Kişiler damgalanırım diye mülakatlarda haksızlık yapılsa bile şikayetçi olamıyor. Bu nedenle siyasal iktidar seçimde verdiği sözü tutmalı ve mülakatları kaldırmalıdır” yorumunu yaptı.
‘BAKAN TEKİN SUÇ İTİRAFINDA BULUNMUŞTUR’
Eğitim İş Genel Başkanı Kadem Özbay, “İktidar, kendi getirdiği mülakat sistemini seçimlerde kaldırmayı vadetmiş ve bu vaadini de tutmayarak, demokrasi ve adaletin kendisi için nasıl amaç değil araç olduğunu bir kez daha göstermiştir. ‘Mülakatlar, mülakat gibi olacak’ diyen Bakan Yusuf Tekin kendisinden önceki dönemlerle ilgili suç itirafı yapmıştır. Bu itirafa göre mağdur olan herkes, bakanı şahit göstererek hukuki süreç başlatabilir. Savcıları, bakanın şahitliğinde göreve davet ediyoruz” dedi.
‘İKTİDARIN SINAVLARLA İLGİLİ GÜVENİLİRLİĞİ YOK’
Yasalara, mesleki kazanımlara, eğitim sisteminin değerlerine aykırı olan mülakat sisteminin kaldırılması çağrısında bulunan Özbay, “Üniversitelerin eğitim fakültelerini doldurup dört yıl eğitimden sonra insanları birkaç saatlik sınavla yeterliliğini ölçmek hem üniversitelere hem de o insanların emeğine bir hakaretti. Bu da yetmezmiş gibi mülakatla ‘Bizim istediğimiz cevapları vermezsen seni yeterli bulmayacağız ve atamayacağız’ tehdidi, bir yandaş seçme kriteri haline dönüştürdü” diye konuştu.
Özbay, kamera kaydının olmasını ise şöyle değerlendirdi: “Yazılı sınav sorularını sızdıranların, puanlarla oynayanların bir kamerayla güven oluşturmaları mümkün değil. Binlerce insanın seçiminde mülakat hiçbir zaman objektif bir kriter olamaz. Bizim söylediğimiz liyakat ve insanların hakkı. Kamera koyma, 45 dakikalık sunum lütufları değil. Siyasi iktidarın sınavlarla ilgili bir güvenilirliği yok. Ülkede bunu herkes biliyor. Atanma kriterinin AK Parti’nin bürolarından geçtiği örneklerini gördüğümüz bir tabloda, kendi atadığı yetkililerin mülakatla objektif bir değerlendirme yapacağına inanmak mümkün değil.”
Karar Gazetesi