İSTANBUL'UN EN BÜYÜK SORUNU GÖÇ !

Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, "Göçle gelenler, İstanbul'a büyük baskı yapıyor. 20 milyon olması beklenen nüfus, iyi yönlendirilmezse İstanbul büyük bir facia ile karşı karşıya kalabilir"dedi.

İSTANBUL'UN EN BÜYÜK SORUNU GÖÇ !
İstanbul ’u sekiz yıldır yöneten İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş , kentin en önemli sorunlarının başında ‘önlenemeyen göç’ olduğunu belirterek, 2050’de nüfusun 20 milyona çıkacağı uyarısında bulundu. Topbaş, “Göç İstanbul’a baskı yapıyor. Tarım alanları bitti. Su havzaları baskı altında. Nüfus iyi yönlendirilemezse büyük bir faciayla karşı karşıya kalabiliriz” dedi. Topbaş, göçün yanı sıra İstanbul’un, ulaşım, deprem ve göç gibi temel sorunlarına ilişkin Radikal ’in sorularını yanıtladı. Topbaş şunları söyledi: 

Göç sorunu 
İstanbul, 40’lı yıllardan günümüze kadar oranı giderek artan bir iç göçe ‘maruz’ kaldı. Bu durum artık tahammül edilemez bir noktaya geldi, dayandı. Kentteki tarım alanları bitti. Su havzaları da büyük bir baskı altına girdi. 2050 yılında öngörülen 20 milyon nüfusun iyi yönlendirilememesi halinde bir faciayla karşı karşıya bulunulduğunu vurgulamamız gerekiyor. En büyük sebeplerinden birisi plansızlık. Bu hasta tablonun önemli bir sebebi ülkenin her yerine adil bir şekilde dağıtılmış bir sanayileşme hareketinin eksikliğidir. İstanbul’a göçü önlemek için yeni cazibe merkezlerinin kurulması gerekiyor. İstanbul’un geleceğini belirlemek için çevre düzeni planını yaptık. Emek yoğun bir sanayi kenti olmaktan çıkartılarak, nitelikli sanayi, turizm, finans, fuarcılık, kongre ve yönetim merkezine dönüştürme çalışmalarını başlattık. Metropollere olan göçün yeni ‘cazibe merkezleri’ kurarak durdurulabileceğini biliyoruz. Ülkemizde 3 milyon hektar arazi halen ekilemiyor. Bu ekilemeyen arazilere sahip vatandaşlarımız ise bir başka ile göç etmenin sıkıntılarını yaşıyor. Verilecek teknik ve mali desteklerle, ekilemeyen araziler tarıma açılmış olur. Bunu ‘Tersine Göç’ projesiyle gerçekleştiriyoruz. Bizim desteğimizle 1996’da başlayan projeyle 60 bine yakın vatandaşımız topraklarına döndü. İstanbul’un merkezine olan baskıyı ekolojik dengeyi gözeten projelerle önlemek istedik. Bunun için ‘Organik Tarım Projesi’ni hayata geçirdik. 

Dönüşüm şart 
İstanbul, uzun yıllar plansız ve deprem riski göz ardı edilerek gelişmiş bir kent. Kent genelinde yapı stoku depreme karşı dayanıklı değil. 1 milyon 600 bin binanın yüzde 70’i imara aykırı. Bir afetin oluşturacağı zararla kentin, hatta ülkenin geleceğini ipotek altına alıyor. 10 ilçede, 185 bin 875 binada taramalar yaptık. Deprem riski açısından kentin röntgenini çektik. Deprem odaklı kentsel dönüşümprojeleri hazırladık. Bu açıdan Sümer Mahallesi örnek bir model oldu. Küçükçekmece Ayazma, Büyükçekmece Tepebaşı ve Başakşehir Kayabaşı’nda deprem odaklı çalışmalarımız devam ediyor. Sarıyer Derbent’te de dönüşüm çalışmalarını başlatıyoruz. Önce söz verdiğimiz gibi 1600 yapının tapusunu dağıtmakla başlayacağız. 

Ulaşım kısaldı 
İstanbul’da ulaşım sorununun çözülmeyeceğine dair umutsuzluk ortadan kalktı. Ulaşıma 24.3 milyar TL’lik yatırım yaptık. Her gün trafiğe yüz binlerce yeni araç katılmasına rağmen 53 dakika olan ortalama yolculuk süresi 49 dakikaya indi. 45.1 kilometre olan raylı sistemi 118.6 kilometreye çıkardık. 2016 yılında raylı sistem ağımız Marmaray ile birlikte 300 kilometreye ulaşmış olacak. Kabataş’tan başlayan Beşiktaş ve Çağlayan Adliyesi’nin altından Alibeyköy ve Tekstilkent’e uzanan 24.5 kilometrelik yeni bir metro hattı ihalesini hazırlıyoruz. 2004’te raylı sistem kullanan günlük yolcu sayısı 400 bin civarındaydı. Bugün 2 milyonun altında olan bu rakam, 2014’te 4 milyon 950 bine çıkacak. 2016’da 7 milyon, 2023’te 11 milyon insan raylı sistemi kullanacak. 


Taksim projesi 1 yılda bitecek 

Taksim, geçmişteki 1 milyonluk bir şehrin meydanı değil. Ciddi bir trafik yaşanmakta. Her dönem çözüm arayışları olmuş. Yarışmalar tertiplenmiş, projeler yapılmış.Taksim Meydanı’nın yeniden düzenlenmesi için çok ciddi incelemeler yaptık. Taksim daha çok bir geçiş noktası olarak kullanılıyor. Yeni düzenleme kapsamında otobüs duraklarını kaldıracağız. Tarlabaşı’ndan Osmanbey’e dönen trafiğin en yoğun olduğu caddenin trafiğini yeraltına almamız gerekiyor. Böylece oteller bölgesi olan Talimhane ile Taksim Meydanı’nı yaya trafiği açısından bütünleştirmiş olacağız. Bu ilk etabı Koruma Kurulu onayladı, ihalesini de yaptık. İlk kazma vuruldu. Çalışmayı 1 yıla varmadan bitirmek zorundayız. Taksim Kışlası bir kültür ve sanat merkezi olacak. Yeni meydan ağaçlandırılacak. 

‘Çift başlılık kalkıyor’ 
Yerel Yönetim Yasası, yerel yönetim reformu adına önemli adım. Halkın oylarıyla işbaşına gelmiş bir “başkan” adeta eli-kolu bağlı olarak koltuğunda oturuyordu. İl Özel İdareleri ve İl Genel Meclisleri kaldırılarak şehirlerdeki çift başlılık da ortadan kalkıyor.
Güncelleme Tarihi: 01 Kasım 2012, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER